tag:blogger.com,1999:blog-2871362546682562696.post2362022239110668439..comments2024-01-15T18:30:37.559+03:00Comments on Kuramsal Aktarım ve Metin Aydoğan: KILIÇDAROĞLU’NUN YÜRÜYÜŞÜkuramsalaktarımhttp://www.blogger.com/profile/04624666243608322884noreply@blogger.comBlogger2125tag:blogger.com,1999:blog-2871362546682562696.post-7896247725443844772017-10-07T21:44:04.523+03:002017-10-07T21:44:04.523+03:003. Akp faşizm'i ile muhalefeti yayamadığımızı,...3. Akp faşizm'i ile muhalefeti yayamadığımızı, geliştiremediğimizi söylüyorusunuz. Akp faşizmine itirazım yok. Ancak bir muhalefet geliştirememizin nedeni bumu acaba. Parti tarafı tutarak yazmdığımı düşünmemeniz için baştan söyleyim. Ben İşçi-Vatan partili hiç olmadım. Hiç oy vermedim kendilerine. Avrasyacı da değilim. Ben Atatürkçüyüm, Türkçüyüm, Turancıyım. Ancak 15 senedir İşçi partisinin gençlik kollarını hayranlıkla izliyorum. Chp'nin sahip olduğu hiç bir şeye sahip olmamalarına (hükümet yardımı, belediye rantı ....) rağmen. Muhalefet geliştirememizin nedeni Akp faşizm'i mi yoksa siyasette (Akp-Chp), medyada (Akit-Oda TV), ticarette (Tüsiad-Müsiad) .... olan maskeli balomu. Dünyada ki korunacak ilk şey olan kültür varlıkları iken, Gedikpaşa esnafının taşınmasına muhalefet eden AKP değil CHP..... Lise çocuklarının bilmesi gereken bilgileri bilmeyen ama defalarca söylememe rağmen yanlışlarını düzeltemediğim bağnaz şahıslar .... Karahasan değil, Soner Yalçın, Prof DR. Örsan Öymen .... Devletimizin bekası tehdit altında iken referanduma olağan bakılsın diyen Akit değil Doğan Holding..... Sizden okuduklarımdan öğrendiğimde, bildiğimi pekiştirdiğimde ilk şeylerden bir tanesi ne biliyormusunuz. Problem gerici yobazlar falan değil. Asıl problem biziz. Bizim birkaç gün değil yıllar boyu aynaya bakmamız lazım. Bana Atatürk'ü kimden öğrenebiliriz diye sorsalar. Nerdeyse sizden başka söyleyebileceğim insan yok. (Birde naciazne kendimi öyle görüyorum) Göbeğini kaşıyan adam diye alay ettiğimiz zavallılığın esas fotoğrafı budur. <br /><br />4. Ben bir hekimim. Biliyorsunuz. Hekimlerin yaptığı iş genelleştirilirse sorun çözmektir. Hekimliğin ilk kuralı, sorunun çözümü % 99 sorunun doğru teşhisi şekli ile mümkündür şeklindedir. Örnek şahsın böbreklerinde yetersizlik varsa belki o kalbin yeterinde böbreği kanla besleyememesindedir. Kalbin iyi çalışmamasını nedeni zamanında geçirdiği bir infaktus olabilir. İnfaktüsün nedeni ............ Bu böyle götürebiliriz. Siz sorunu böbrek sanarsanız hiçbir zaman aslında çözemeyeceksinizdir. Atatürk'ten sonra yaşadığımız süreçte tam olarak böyledir. Atatürk'ün verdiği hedeflere neden yaklaşamıyoruz bile. Çünkü iktidar olamiyoruz. Neden iktidar olamıyoruz. Çünkü medya aracı tüccarın elinde. Medya neden aracı tüccarın elinde. Çünkü halkımız bilinçsiz.Halkımzı neden bilinçsiz. Çünkü eğitim çok kötü. Eğitim neden kötü vesaire vesaire. Sebepleri değiştirebilir yada genişletebiliriz. ...... Sizinde birçok kez analiz ettiğiniz üzere Atatürk'ün ölümüyle sonlanan, yüksek açılı gelişme seyrimizde ilk sebep neydi. Tam Bağımsızlığımızı yitirmemiz. Şimdi siz diyorsunuz ki BOP'tan Tayyip mecburen vazgeçmiş iken, kasetle bunun desteği ve devamı için göreve getirilmiş Kılıçdaroğlunun tupturuncu yürüyüşünden birşeyler çıkabilir. Çıkmaz sayın hocam çıkmaz. Problemin zaten kaynağı burası. Batı sömürgeciliğine mecburende olsa, kişisel çıkar içinde olsa cephe almış yobaz, kaderini Batının vereceklerine bağlamış kapıda dilenen modernden iyidir hocam iyidir. Atatürk'ten bakalım. İstiklal mücadelesinde Yobaz Sakallı Nurettin yanındadır. Batılı aydın Ali Kemal yoktur. Atatürk'ün gösterdiği hedeflere biz çok uzağız. Bugünki yolda o yol değil. Fakat Batını boynundan bağladığı modernlerin yoluda en az bu yol kadar uzak Atatürk'ün hedeflerine. Bizim düğümümüz çok ama kördüğümümüz ülkedeki modern kitleden, Atatürk'ü kullanan, Atatürk'ü ortak birkaç nokta üzerinden kendi ideolojisine uydurmaya çalışan, böylelikle de Atatürkçülüğün içini boşaltan ..... hakim unsurun tasfiyesidir. Biz ancak o zaman kutlu yürüyüşümüze başlayacağımız starta gelebiliriz.<br /><br />Saygılarımla ;Serdar Varolhttps://www.blogger.com/profile/02306723786090534345noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2871362546682562696.post-61136226752479480942017-10-07T21:43:46.013+03:002017-10-07T21:43:46.013+03:00Sayın hocam, sizi çok seven ve önemseyen biri olar...Sayın hocam, sizi çok seven ve önemseyen biri olarak buradaki yaklaşımınıza katılmıyorum. Nedenlerini de açıklamak istiyorum. <br /><br />1. Öncelikle Songül arkadaşımıza da katılmayarak, bu yürüyüşün Gezi olayları ile hiç ilgisi olmadığını, Gezinin Türk'ün yüz akı olduğunu, Attila İlhan'ın hep bahsettiği dip dalgasının dışa vurumu olduğunu düşünüyorum. İki olayın farkını ortaya koymak konuyu da aslında anlamak olacağından burdan başlayayım. GEzi olaylarında Chp yönetimi ilerici toplumsal refleksin, önüne geçip onu en ileriye taşıması gerekir iken, bilinçli ve gizli bir şekilde arkadan açık ara takip yaptı sadece. Çünkü bugünkü Chp yönetiminini yürüyüşe zorlayan koşulların hiçbiri yoktu. Ogün olanlar sadece bizleri (Atatürkçüleri) rahatsız ediyordu. Tek tek sıralayayım. 1. Kürt terörü her açıdan (silah, siyaset, medya ....) barış süreci zırvasıyla güçlendirilmekten ve Türkiye'nin önüne Türk devletini Türk-Kürt federasyonuna dönüştürmek gündemi henüz ortadan kalkmamıştı. <br />2. Tayyip Erdoğan yol bittiği için BOP eşbaşkanlığından henüz inmemiş, Türkiye Suriye, Rusya, Irak, İran ve terör siyasetinde U dönüşü yapmamış, halen sömürgeci batının bölge bayiliği görevini yürütüyordu. 3. Batının 20. y.y'da kendi yarattığı radikal islamın zamanen arkasına bağladığı, yine kendi yarattığı ve Türk devleti içinde ahlaksız bir maşa olarak kullandığı ılımlı islam kitlesi kalkıştığı darbede henüz yenilmemiş ve tasfiye edilmemişti. 4. Türkiye'nin bağımsızlık yanlısı, milli donanımlı insanları henüz hapislerden çıkmamış, 2015'ten beri olan ülkenin yörünge değişikliklerini henüz yönetmiyorlardı. (Soner Polat'ı, Cem Gürdeniz'i iyi takip ediniz lütfen) Klıçdaroğlu'nu yürüten sebepler işte bunlardır. Yoksa gözümüzün önünde zaten kuşa döndürülmüş laik hukukun ve devlet sisteminin, seküler ve pozitif hayat anlayışının tamamen tasfiyesi değildi tabiki. Zaten Kllıçdaroğlu ilk göreve geldiğinde ne demişti Cumhuriyet mitingleri, o günkü Cumhuriyet gazetesinin reklamları .... ile yükselen gündeme. "Ülkede laikliği tehdit altında görmüyorum." Bugünde aslında bunun umrunda olmadığını Adalet Kurultayına kattığı Nurculardan görüyoruz. <br /><br />2. "Toplumsal mücadele, karmaşık süreçleri içerir. İyiyle kötü, yararlıyla yararsız iç içedir. Olay ve olgulara; iyi-kötü, ak-kara, yararlı-yararsız donmuşluğuyla bakmamalısın. Sürekli değişkenliğin yön verdiği çelişkiler yumağı içinden yararlı olanları bulup çıkarmalıyız. Siyahla beyaz arasında grinin olduğunu ve müdahaleyle siyaha ya da beyaza yönelebileceğini bilmelisin." Katılıyorum tüm sosyal olaylar karmaşıktır. Süreçleri etkileyen pek çok faktör vardır, çıkabilecek pek çok sonuç olabilir. Ancak olur değil olabilir. Bir ihtimalin ne sonuç vereceğini bilebiliriz. Ve yapacaklarımızı da ona göre belirleriz. Çanakkale'de size ölmeyi emrediyorum diye Mehmetçiği cepheye süren Atatürk, Suriye cephesinde komutanlığın taaruz emrine karşı gelip ayrılır. Bu tabi ki gözlem yeteneği, tecrübe ve ileri görüşlülükle mümkün. Yine Atatürk'ten bir örnekle daha açıklayayım. Ankara'ya milli mücadele için gelmiş elit ahali, İstanbul'daki meclisin tekrar açılması üzerine İstanbul'a gittiler. Atatürk ne yaptı. Gidin bakalım bir şeyler çıkabilir mi dedi. Tabi ki demedi. O işgal altındaki bir meclisten, hiçbir yararlı sonuç çıkmayacağını zaten aslında bununda Ankara'da toplanmış milli mücadeleyi baltalamak için yapıldığını biliyordu. Bende Baykal'ın Kürt terör sevicisi Karayalçınları, Sağlar'ları .... partiden paketleyip, Türk egemenliğine muhalif getirilen politikalara tamamen kapalı olduğu için, önce eline verilen 2-3 dosyayla kamuoyunda parlatılıp ardından kasetle koltuğa oturtulan Kılıçdaroğlu ve partiye tamamen hakim hale getirilen ekibinden bırakın beyazı, kapkaradan başka bir ton çıkmayacağını adım gibi biliyorum ve görüyorum. Batı kuklası bir adamdan kapkaradan başka bir ton çıkacağından ümidinizi de, Batının 20.y.y'da biz ve başak bir çok ülkedeki gerilemedeki rolünüde en iyi bilen ve anlatan sizden şaşırarak okuduğumu söylemek istiyorum.<br /><br />Serdar Varolhttps://www.blogger.com/profile/02306723786090534345noreply@blogger.com