29 Eylül 2018 Cumartesi

İNGİLTERE’YE GİDEN ALTINLAR NE OLDU



Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yaklaşık iki yıl önce, Türkiyenin 490 ton olan Altın rezervinin 450 tonunun, İngiltere Merkez Bankası Bank Of England’da ‘emanette’ olduğunu açıklamıştı. Altınların ne amaçla gönderildiğine yönelik, bugüne dek bir açıklama yapılmadı. Kimi devletler, altınlarını savaş durumunda dost bildiği savaş dışı ülkelere, ‘depolama ve güvenlik’ amacıyla gönderiyordu. Türkiye altınlarını bu amaçla gönderilmiş olamazdı; çünkü savaşta değildi. Altınlar neden gönderildi ve ne oldu?


Mehmet Şimşek

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yaklaşık iki yıl önce Hazine’ye ait 450 ton altınının İngiltere’ye gönderildiğini açıklamıştı. Altınların gönderiliş nedeniyle ilgili bugüne dek resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, açıklama yapan Mehmet Şimşek şimdi bakan değil.
İngiliz vatandaşı olan Mehmet Şimşek, orada okumuştu ve ünlü finans kurumu İngiliz Devi Merrill Lyinch’te çalışmıştı. Oradan getirildi ve bakan yapıldı. Aldığı eğitim nedeniyle olacak, Türkiye’de gizli kalması gereken konuları pek bilemiyor; yaşadığı olayları kimi zaman açıklıyordu. Ya da ağzından kaçırıyordu. Açıklama yapmamış olsa, Hazine altınlarının yabancı bir ülkeye gönderildiğini kimse bilmeyecekti.1

Altınlar Neden Gönderildi

Altınların gönderilişiyle, Türkiye’nin borcu arasında dolaysız bir ilişki vardır. Bu nedenle, konuyu inceleyenler, borç sorununu ele almak zorundadırlar. Bu yapılmazsa, nedeni açıklanmayan altın gönderme konusuna açıklık getiremezler.
Türkiye’nin dış borcu, 2002 yılında 130 milyar dolardı; bugün (2017Aralık) 453.2 milyar dolar. Borcun milli gelire oranı yüzde 53.3.2
Türkiye’nin iç borcu, 2003 yılında 194,4 milyar liraydı (114,1 milyar dolar); bugün (2017 Temmuz) 504.6 milyar lira (141,8 milyar dolar).3
Türkiye’nin iç ve dış toplam borcu 3,2 trilyon liraya ulaşarak milli geliri aşmış durumda.4
Türkiye, 2002 ile 2013 arasındaki On buçuk yılda 1,55 trilyon lira borç ödemesi (faiz ve ana para) yapmış. Bunun döviz olarak karşılığı da 1,04 trilyon dolar.5
On yılda, bir trilyon dolar borç ödenmiş ama borçlar azalmamış, artmış. Artmaya da devam ediyor.

Altın-Borç İlişkisi

Hazine altınları, borç miktarının arttığı ve ödeme güçlüğü çekildiği bir aşamada İngiltere’ye gönderildi. Bu uygulamayla, altın rezervinin % 92’si yabancı bir ülkeye gönderilmiş oldu. İşleme, ‘emanet’ adı verildi ama uluslararası borç ilişkileri göz önüne getirildiğinde buna ‘rehin bırakmak’ demek gerekir.
Merkez Bankası’ndaki rezervin önemli bölümü, özel şirketler ya da kişilerden tahvil senedi ve kredi karşılığı alınan paralardan oluşmaktadır. Hazinenin kendi parası değildir. Yeterli rezerv olmazsa, günü geldiğinde tahvillerin ödemesi yapılamayacaktır. Ekonominin kırılganlığı ve yaşanmakta olan çatışmalı ortam gözönüne alındığında, yapılan işin yarattığı tehlike kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Bu tehlike neden göze alınmıştır?

Durum

Dış borcun önemli bölümü, devletin kefaletinde özel şirketlere aittir. Özel şirketler ekonomik durgunluk ve dolardaki artış nedeniyle güç durumdadır. Dışarıya olan borçlarını ödeyememe olasılığı vardır.
Bu durumda devlet kendi borcuyla birlikte şirket borçlarını da ödemek zorunda kalacaktır. Oysa, devlet borç alarak borç öder duruma düşmüştür. Geliri giderinden düşük, ürettiğinden çok tüketen bir ülke haline gelen Türkiye, sürekli duruma gelen cari açıkla, borç ödemek bir yana, günlük yaşamını borç alarak yürütür durumdadır.

Osmanlı’ya Geri Dönüş

Borç ödeyemez duruma düşen Osmanlı İmparatorluğu, devlet gelirlerini alacaklılar yararına yönetmek için Düyunu Umumiye’yi kabul etmiş; kolay toplanan vergi gelirlerini yabancılar toplamaya başlamıştı. Benzer uygulamalar, farklı yöntem ve araçlarla günümüzde de yapılacağa benzemektedir...
Ülkenin varsıllığını dışarıya aktarma işleyişi, ‘Kemal Derviş yasalarıyla’ Türk hukuk sistemine yerleştirilmiş ve 15 yıldır uygulanmıştır. Özelleştirmeler, toprak satışları, madenler, işletme imtiyazları ve kiralamalarla toplanan paralar tüketilmiş, üstüne borç alınmıştır. Bunlar yetmeyince yeniden borçlanılmış, borç alarak borç taksidi öder duruma düşülmüştür.
Batı’ya kaynak aktarımı, farklı yöntem ve araçlarla günümüzde de sürmektedir. Türkiye’nin Gümrük Birliği Protokolü’nün imzalandığı 1995 yılından 2016 yılına dek Avrupa’yla yaptığı dış ticarette verdiği açık 267 milyar dolardır. Bu açık; borç faizleri, özel şirket ve kişi aktarımları gibi açık aktarımlar dışında kalan muazzam bir örtülü aktarımdır.

Altın Gönderme

Altınlar, kimi devletlerin savaş durumunda dost bildiği savaş dışı ülkelere gönderdiği, ‘depolama ve güvenlik’ amacıyla gönderilmiş değildir. ‘Emanet’ olarak gittiği söylenmiştir ama emanet değildir.
Borç verenler; devletin kefaletini yeterli görmemiş, sağlam bir ‘teminat’ yani altın istemiştir. Yani, yeni borç için, 450 ton altın ‘rehin’ verilmiştir. Alınan yeni borçla, önceki borçların faizi ödenecektir.
Bu işleyişle; altına karşılık verilen yeni borcun önemli bölümü, eski borçların taksidi olarak geri alınacaktır. Kısa bir süre içinde yeniden borç isteneceği için, yeni ‘teminatlar’ istenecektir. Altın kalmadığında, sıra vergi gelirlerine, doğal varsıllıklara ve siyasi isteklere gelecektir. Türkiye, 21 yüzyıl Düyunu Umumiye’si ile tanışacaktır.

Altınlar Geri Gelecek mi

Altın, aynı aileler gibi, devletlerin zor günlerinde kullanacağı birikimlerdir. Ekonomide sorun oluştuğunda devreye sokulan ‘ihtiyat akçeleridir’. Türkiye sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Borç yüksek, üretim düşük; cari açık fazla. Borçlanma kronik bir gereksinim haline gelmiş. Dışsatım, dışalımı karşılamaktan uzak, sürekli açık veriyor.
Bu koşullar altında, borç almak için ‘rehin’ bırakılan altının geri dönmesi mümkün görünmüyor. Çok uzak olmayan bir zamanda, borçlar ödenemez duruma geldiğinde ‘rehin’ bırakılan altına el koymak olağan sonuç olacaktır. Bunun açık anlamı, Hazine altınlarının geri gelmeyeceğidir.

DİPNOTLAR

2       http://www.hurriyet.com.tr/turkiyenin-dis-borclari-2017-sonunda-milli-gel-40789141
3    https://www.haberturk.com/yazarlar/abdurrahman-yildirim-1018/1607730-ic-borc-stoku-ilk-kez-500-milyar-lirayi-gecti
4    http://t24.com.tr/haber/turkiyenin-borc-yuku-kriz-donemine-yaklasti,608279






12 yorum:

  1. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. İsmini Gizleyen Unknown,
    Neden saygısız davranıyorsun. Ben neden YALAN söyleyeyim. Mahfi Eğilmez kim? Doğruyu neden sen yazmıyorsun? Bu bloğa, terbiyeli sözcük kullanacaksan ileti yolla. Yoksa seni engelleyeceğim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok hocam bunlar adeta tapma derecesindler oda fani ölürse o zaman ne olacak bunu düşünüyorularmı acaba, bunca felaket bunca kısır döngüye rağmen hala neden gerçekleri görmemekte diretiyorlar acaba, din ve Allahı kullanarak milleti adeta esrardan bile beter uyuşturmuşlar...

      Sil
    2. Gerçeği görmemekte özgürler Sevgili Okan. Ancak, terbiyesiz olma diye bir özgürlüğe izin vermemek gerek.

      Sil
    3. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

      Sil
    4. Hayır arkadaşlar dinle uyuşturulduklarından değil, gerçeği kabul ederlerse üzerlerine yapıştırılan "APTAL" yaftasını kabullenmiş olacaklar. buda zorlarına gidiyor. deli ler ben deliyim demedikleri gibi aptallar da ben aptalım demezler. olay tamamen pisikolojik. bunlar aptallıklarını kabul etmemek için ses çıkarmıyor, bizlerde kendiniz istediniz beter olalım bu toplum haketti diye ses çıkarmıyoruz. güle oynaya batan tek millet olduk çıktık.

      Sil
  3. hocam ilgiyle heyecanla okudum emeğinize sağlık bir yıldır etrafımdaki insanlara ekonominin cok kötü olduğunu ve daha kötü olacagnı anltyrm cumhuriyet den millileşmekten Atatürk ten uzaklaştıkça daha cok sıkıntılar göreceğiz ama milletin suçu da büyük diyemiyorum milleti kasıtlı olarak cehalete sürüklediler inşallah milli uyanış cok uzak değildir...

    YanıtlaSil
  4. Uzak değil Mehmet, uzak değil.

    YanıtlaSil
  5. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. önceki yıllarda, yargı, polis, asker, medya, sayıştay, danıştay vs hepsi tek kişide olmadığından o altınların çıkması öyle kolay değildi canım. hangi yıllar olduğu belli ;) şimşek e sorsanız güler size bu soruyu sordunuz diye :)

      Sil
  6. Bir soru : 2011 yılına kadar 116 ton olan altın rezervinin 2011-2013 arası nasıl böyle bir patlama yaptığını söyleyebilirmisiniz? Google'da araştırdım ama nasıl konusunda bir bilgi elde edemedim. Sivil kişilerin ellerindeki altınlar toplanarak mı, Rıza Zarrab'la alakalı mı, yoksa nasıl? Kısa bir bilgilendirme için şimdiden teşekkürler.

    YanıtlaSil
  7. Şu Kemal Derviş denen ahlaksızın adını duyunca kan beynime sıçrıyor. Ülkeyi bügünkü duruma adım adım, sinsice, haince getiren bu adamdır. Bu adama ve benzerlerine çok dikkat etmek lazım. Kılıçtaroğlı bunu bir ara alacak diye aklım çıktı. Ecevitin ve halkın sonunu bu adam getirdi unuttunuzmu. Ey CHP bu adamı bir bardak su içmesi için bile kapıdan dahi sokma. Hatta yargılayın içeri atın. Yurtdışına kaçamadan. Sıkıştırın Amerikada kimlerle bağlantılıymış öttürün. Bakın neler anlatır. Bakın yukarıda yazmışlar Mehmet Şimşek te ingilterelerde okumuş çalışmış ne güzel ÜLKEMİN Altınlarını da İngiltereye okutmuş. Vay vicdan düşmanları şu vatanın kefensiz yatan şehitlerinden demi korkmazsınız? Dikkatinizi çekerim Allah şehitler için ne diyor "Onlara ölü demeyin onlar canlıdır da siz bunu anlayamazsınız" Yemin ederim, hırsız cüruhu bunlar ve diğerleri gelirde aklınızı alır ki bekleyin çoğunuzun da alacak. Bu Allahın vaadidir Sözündende asla dönmez.
    Bizede AMİN demek düşer.

    YanıtlaSil