Pancar şekerinin
yerini almaya başlayan yapay tatlandırıcıların insan sağlığına verdiği zarar,
bilimsel kanıtlarıyla ortaya konmuş durumdadır. Yapay bir sanayi ürünü olan
tatlandırıcılar, insanda tokluk hissi uyandırmıyor. Ne denli çok alınırsa
alınsın, yeme istemi giderilemiyor. Bu da, her türlü hastalığa zemin hazırlayan
aşırı şişmanlığa (obezite) yol açıyor. Vücudumuzu yağ üreten bir makineye
dönüştürüyor. Kanserden kalp hastalıklarına, karaciğer yetmezliğinden şeker
hastalığına kadar birçok kronik hastalığa yol açıyor. Göze zarar veriyor. Piyasada
satılan; kolalı gazlı içecekler, meyve suları, reçel, şekerleme, çikolata,
sakız,pasta, unlu mamüller, meyveli süt ve yoğurtlarda da yapay tatlandırıcılar
kullanılıyor.
ABD,
Kemal Derviş ve ‘Şeker Yasası’
Ecevit’in
Başbakan olduğu 57.Hükümet, “ekonomik
sorunları çözmek için”, Dünya Bankası’ndan Kemal Derviş’i yüksek yetkilerle Türkiye’ye getirdi. Derviş’in, “15 günde çıkarılacak” diye Hükümete dayattığı yasalar içinde ‘Şeker Yasası’ da vardı. Yasanın
gerekçesinde; Türkiye’de şeker konusunda yarım asırlık güçlü bir istikrar
varken, “şeker üretiminde,
fiyatlandırılmasında ve pazarlamasında; yeni usul ve esaslar getirilerek
piyasalarda istikrarın sağlanacağı” ileri sürülüyor; “ihtiyaç fazlası şeker üretimine son verilecek, Türk insanı daha ucuza
şeker tüketecek ve bu nedenlerle şeker pancarı ekim alanları sınırlanacak,
şeker fabrikaları özelleştirilecek”1 deniyordu.
Şeker
Yasası’nın kabul edildiği 2001 yılından sonraki 16 yıl içinde, pancar ekim
alanları sınırlandı, şeker ithalatı yapıldı, uluslararası tekellere nişasta
bazlı tatlandırıcı üretim ve ithal izni verildi. Altısını yargının durdurduğu 9
şeker fabrikası özelleştirildi. 2018’de 14 fabrika satıldı.
Şeker Pancarı
Şeker pancarı, ticari değerinden ayrı olarak çevre dostu
bir bitki. Bir dekar şeker pancarının havaya verdiği oksijen, 6 kişinin 1 yılda
tükettiği oksijene eş değer. Aynı alandaki yani bir dekardaki ormandan 3 kat
daha çok oksijen üretiyor.
Şeker üretildikten sonra, atık olarak elde kalan
melastan, ispirto ve etil alkol üretiliyor. Etil alkol; alkollü içki
üretiminde, maya sanayinde (hamur mayası, yemlik maya) boya ve lak üretiminde
(çözücü ve çöktürme maddesi olarak), ilaç sanayisinde, parfümeride (deodorant,
kolonya), sirke üretiminde, yakıt ve yakıt katkı maddesi (BİYOETANOL)
üretiminde kullanılıyor.
Türkiye’de, 1938 yılında ispirtoyla başlayan üretim,
bugün yılda 6 milyon litre etil alkol üretimine dek yükselmiştir.2
Melas, ucuz olduğu için sitrik asit fermantasyonunda
hammadde olarak da kullanılıyor. Sitrik asitten ise, gıda sanayinin
vazgeçilmezi olan limon tuzu elde ediliyor.
Melas, sazan balıkçılığında ve kömür sanayisinde de
kullanılıyor.
Şeker
pancarı yaprakları; kuru madde, protein, selüloz ve ham kül içeriyor. Besin
değeri yüksek olduğu için yem sanayisinde ve doğrudan hayvan besiciliğinde
kullanılıyor.
Şeker
Pancarı ve Melas Üretimi Düşüyor
Kemal Derviş’in
Şeker Kanunu bugüne dek uygulandı. Şeker ve şeker pancarı üretimine sınırlama
getirildiği (kota uygulandığı) için; kamu işletmesi olan TÜRKŞEKER’in melas
üretimi büyük oranda azaldı. 2000 yılında 763 bin ton melas üretirken, 2011
yılında 350 bin ton üretti. Toplam üretimdeki payı 2002 yılında % 71 iken,
2015’te % 49 oldu.3
1998
yılında, 492 bin çiftçi şeker pancarı ekerken; 2016’ya gelindiğinde, pancar
eken çiftçi sayısı 105 bine düştü. 1998 yılında, 501 bin hektar alanda pancar
üretimi yapılırken bu miktar; 2014’te 290 bin hektara geriledi.4
2000 yılında 18,8 milyon ton pancar üretilirken 2014’te 14,9 milyon ton
üretildi.5
Nişasta
Bazlı Şeker (Mısır Şurubu)
Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ), mısır nişastasının kimyasal
işlemlerden geçirilmesiyle elde edilen bir tatlandırıcıdır. Şeker denmesine
karşın şekerden başka birşeydir. Doğal değil yapay bir sanayi ürünüdür.
İçinde
üç farklı şeker molekülü bulunuyor. Nişasta bazlı şeker üretilirken nişasta
parçalanarak glikoza, ardından glikoz da fruktoza dönüştürülüyor. NBŞ’in yüzde
90’ını insan sağlığına zararlı olan fruktoz oluşturuyor. Mısırın bünyesinde
şeker olmadığı için, cıva dahil çeşitli kimyasallar kullanılarak nişasta
tatlandırıcı haline getiriliyor.
Şeker
Değil ‘Zehir’
NBŞ’nin; üretim maliyeti, taşıma ve depolama gideri
pancar şekerinden daha düşük; tatlandırma gücü 2,5 kat daha yüksek. Nem çekme
oranı az olduğundan, kullanıldığı gıda maddelerinin raf ömrü uzun oluyor. Gıda
şirketleri, bu nedenle NBŞ bazlı tatlandırıcılara yöneliyor.
Yapay tatlandırıcıların insan sağlığına verdiği zarar,
bilimsel kanıtlarıyla ortaya konmuş durumdadır. Bunlar biliniyor ama dünyaya
yayılmış olan büyük şirketler, paranın gücüyle, azgelişmiş ülke yöneticilerine
isteklerini yaptırabiliyor. NBŞ tatlandırıcıları, insanlara verdiği zarara
karşın henüz yasaklanabilmiş değil.
NBŞ’ler herşeyden önce, insanda tokluk hissi
uyandırmıyor. Ne denli çok alınırsa alınsın, yeme istemi giderilemiyor. Bu da,
her türlü hastalığa zemin hazırlayan aşırı şişmanlığa (obezite) yol açıyor.
Mısır şurubu, vücudumuzu yağ üreten bir makineye dönüştürüyor. Kanserden kalp
hastalıklarına, karaciğer yetmezliğinden şeker hastalığına kadar birçok kronik
hastalığa yol açıyor. Göze zarar veriyor.
Piyasada
satılan; kolalı gazlı içecekler, meyve suları, reçel, şekerleme, çikolata,
sakız, pasta, unlu mamüller, meyveli süt ve yoğurtlarda da yapay
tatlandırıcılar kullanılıyor.
“Ulusal
Beslenme Platformu”
Cargill Tarım ve Gıda San. Tic. AŞ; 2011 Martı’nda, NBŞ
konusundaki yayınları nedeniyle Vatan gazetesine, avukatları aracılığıyla bir
tekzip yazısı yolladı. Yazıda, Türkiye’deki 20 üniversiteden 55 ‘profesör’ün ‘Ulusal Beslenme Platformu’ adını vererek bir araya geldiği ve NBŞ
konusunda açıklama yaptığı bildiriliyordu.
Neden
ve nasıl bir araya geldiği belirtilmeyen ’55
profesör’, dünyanın birçok saygın sağlık kuruluşunun açıklamalarını
yadsıyor ve NBŞ’i aklıyordu. ‘Profesörler’,
“pancar şekeri ile NBŞ bileşenlerinin
hemen hemen aynı olduğu, tüketim itibariyle bir fark olmadığı, NBŞ tüketiminin
kansere neden olduğunu gösteren güvenilir bilimsel çalışmanın olmadığı, genel
beslenme kurallarına uygun tüketildiğinde obeziteye yol açtığına ilişkin bir
kanıt bulunmadığı”nı söylüyordu.6 Bu açıklama, uluslararası
tekellerin gücünü gösteren bir örnekti.
Özelleştirme
Hükümet, Orta Anadolu’daki 14 şeker fabrikasını özelleştirdi.
Hükümet sözcüleri, fabrikaların satışına gerekçe olarak, devlete yani
TÜRKŞEKER’e ait fabrikaların zarar ettiğini söylediler. Bu doğru değildi.
Üretim yaptırılmayan 4 fabrika (Ağrı, Alpullu, Çarşamba, Susurluk) ayrı
tutulursa 4 yıllık dönemde çalışan 21 şeker fabrikası 103,3 milyon TL kar elde
etmişti.7
Hazırlanan
özelleştirme sözleşmelerine göre, alıcılar ‘beş
yıl boyunca’ yerli pancardan şeker üretimi yapacak ve fabrikalar 5 yıl süre ile üreticiden pancar alımını
sürdürecek. Bu koşul, pancarla yapılacak şeker üretimini sonlandırmak için
biçilen süreyi belirlemiş oluyor; 5 yıl. Öyle gözüküyor ki, şeker
fabrikalarının geleceği; özelleştirildikten sonra üretimlerine son verilen; Et
ve Balık Kurumu, Süt Endüstri Kurumu, Orman Ürünleri Sanayi AŞ.’ye (ORÜS)
benzeyecek.
Gelinen Yer
Nişasta
bazlı şeker, Kemal Derviş Türkiye’ye
gelene dek üretilmiyordu. 2001’de çıkarılan ‘Şeker
Yasası’yla buna izin verildi ve arkası geldi. Yüzde 5’le başlayan kota
sürekli arttırıldı ve 2017 yılında Türkiye’de, bildirim dışı üretilenler ve
kaçak olarak yurda sokulanlar hariç, 265 bin ton NBŞ üretildi.8
Türkiye’nin
şeker politikası, her alanda olduğu gibi karmaşa içine girdi. Ulusal pazar,
uluslararası şirketlerin kullanımına açıldı, yerli üretim azaltıldı. Nişasta
bazlı şeker kotaları sürekli arttırılıyor. Yüksek yoğunluklu tatlandırıcıların
kullanım alanları genişliyor. Ülkeye giren kaçak nişasta bazlı şeker miktarı
bilinmiyor. Şeker piyasasını düzenleyip denetleyen ‘Şeker Kurumu’, gerekçe gösterilmeden kapatılıyor. Düzenleme ve
denetleme görevi, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesinde kurulan bir
daire başkanlığına veriliyor.
Avrupa ülkelerinde NBŞ
üretimine izin verilmezken, ABD’nde bile NBŞ üretimi azaltılıp pancar şekeri
üretimi arttırılıyorken; Türkiye’de ters bir süreç yaşanıyor. Nişasta bazlı
şeker üretimi artıyor pancar şekeri üretimi azalıyor. Hükümet, NBŞ kotasını
2015 yılında yüzde 15’ten yüzde 30’a çıkardı. Yani yüzde yüz arttırdı.9
DİPNOTLAR
1 www. hazıne. gov.tr
2 Şeker Pancarından Etil Alkole Uzanan Yol;
www.iha.comtr
3 TÜRKİYE ŞEKER FABRİKALARI A.Ş.
-TÜRKŞEKER- www.turseker.gov.tr
4 Türkiye’de Şeker Pancarı ve NBŞ Üretimi,
www.zmo.org.tr
5 Şekerin Tadı Kaçtı; Cumhuriyet
www.cumhuriyet.com.tr
6 Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) Endüstrisinin
Tekzibi: Pancar Şekeri ve NBŞ, www.dunya.com
7 OKAN
GAYTANCIOĞLU, “Şeker Fabrikaları
Zarar Etmiyor, Kar Ediyor”, chp.org.tr
8 Sektör Raporu 2017,www.turseker.gov.tr
9 Suçlu mu Yoksa Masum mu? İşte Nişasta
Bazlı Şeker Hakkında Bilmeniz Gerekenler www.posta.com.tr Cargill’e Verilen
Kota Artışı 2002-2016 Arasındaki 14 Yılda 1 Milyon 370 Bin Tona Ulaştı.(B)
Cargill Zaferi: NBŞ kotaları ilk kez artırılmadı!, www.tarımdanhaber.com
biraz ağır olacak ama ; birisi, eşek olmayı kabullendikten sonra, onun sırtına semer vuran çok olur !!! Bu toplum, yıllardır kendi kuyusunu kendisinin kazdığını, verdiği oylarla göremiyorsa, sonucuna da katlanacak demektir !!! Şeker pancarı yöreleri örneği üzerinden bakarsak, bu insanların geleceğini mutlaka menfî etkileyecek bu satışlara rağmen bu insanlar kalkıp yine de iktidarı destekleyebiliyorsa, o zaman bu toplum, celladına âşık olmuş demektir!! Fındık yöreleri de böyle, çay yöreleri de... Orta-iç Anadolu, silme bu halde !!! Netice olarak; bir toplum, neye layık ise, öyle idare olunur, vesselam!
YanıtlaSil