29 Aralık 2019 Pazar

DEVLET İŞLETMELERİ KAÇA SATILDI?



Türkiye’de son 20 yılda yoğun biçimde özelleştirme yapıldı yani kamu malları satıldı. Bunu yapanlar; ulusal çıkarları ve kamu yararını gözetmediler. Büyüğüne küçüğüne bakmadan, üretim yapanlar dahil 890 kamu malını, değerlerinin çok altında sattılar. Bunu yaparken, verilen bir görevi yerine getirir gibiydiler. Söz ve davranışlarına sınır koymuyor, uyarıları dinlemiyorlardı. ANAP’ın Devlet Bakanı Eyüp Aşık, “TEKEL’i çöpüne kadar satacağız” derken; 57.Hükümet’in Devlet Bakanı Yüksel Yalova, “özelleştirmeye inanmayan genel müdürü görevde tutarsam vatana ihanet etmiş olurum”  diyordu. AKP’li Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, “Babalar gibi satarım, parayı veren düdüğü çalar. Sümerbank’ı tarihten sildik” gibi sözler söylüyordu.(x)

26 Aralık 2019 Perşembe

KANAL İSTANBUL’UN TARİHÇESİ



ABD, İstanbul’a ikinci bir suyolu açılması için ilk girişimini bundan tam 70 yıl önce 1950’de yaptı. Bugün yapılmak istenen kanalla hemen aynı güzergahta bulunan bir kanal haritası yayınladı. Türkiye Büyükelçisi Ross Wilson, 56 yıl sonra 3 Mart 2006’da bir açıklama yaptı ve Montrö Anlaşması’nı Türk kamuoyunda tartışılabilir duruma getirdi. Gazetecilere; “Montrö Antlaşması oldukça açık. Ve biz Karadeniz’in uluslararası sularda bulunmasından kaynaklanan haklarımızdan yararlanmak istiyoruz. Yani gerektiğinde gemilerimiz buraya girebilir” dedi. Bülent Ecevit, Kanal konusunu 1994’te yeniden dillendirdi ve kanalın giriş çıkışına limanlar yapılıp serbest bölgeler oluşturulacağını söyledi. Recep Tayyip Erdoğan, 17 yıl sonra 2011’de kanalın kesin olarak yapılacağını, 21 Aralık 2019’da da ihalesinin ‘birkaç hafta sonra’ gerçekleştirileceğini açıkladı.

23 Aralık 2019 Pazartesi

ABD’NİN GELECEĞİ



Dünyanın ‘süper gücü’ ABD, bugün giderek ağırlaşan toplumsal sorunların etkisi altında çözülmeye doğru gitmektedir. Üretimsizliğin ve mali sermaye ticaretinin yol açtığı ekonomik açmaz, kamusal yaşamın her alanını kalıcı biçimde bozmuştur. Bir zamanlar, yaşam biçimi ve varsıllığıyla göz kamaştıran ABD, bugün “ikinci sınıf bir ülke olma” durumuyla karşı karşıya. Başka uluslara “sermaye ve teknoloji bağımlılığı” artıyor. Nüfusun“yüzde 10’u açlık sınırında”. Her üç çocuktan birinin “17 yaşından önce bir kamu yardımına gereksinimi var”. 35 milyon Amerikalı “sağlık sigortasından yoksun”. Her yirmi beş dakikada bir cinayet işleniyor. Bütçe açıkları ve devlet borçları hızla artıyor. Eğitim düzeyi düşüyor... Bunları Amerikalı uzmanlar söylüyor.

19 Aralık 2019 Perşembe

KÖPRÜ VE YOLLAR; KAPANMAYAN KARA DELİK


2 Ocak 2020 Perşembe günü, tünel ve köprülerin önümüzdeki yıl için geçiş ücretleri açıklanacak. Ücret artışları dolara bağlı olarak otomatiğe bağlandığı için 31 Aralıktaki dolar değeri tahmin edilirse, geçiş ücretleri önceden belirlenebilir. Her şey, ihale aşamasında ve şirket yararına sözleşmelere konmuş… Avrasya Tüneli geçiş ücreti, (tek geçiş) binek arabalarda 4 dolar + KDV+ABD Tüketici Fiyat Endeksini (CPI); minibüslerde 6 dolar +KDV +ABD Tüketici Fiyat Endeksi (CPI)dir. Tünel, kent içi geçiş olduğu için, ücreti gidiş-dönüş olarak hesaplamak gerekiyor. Yani, halka dönük gerçek kullanım ücreti, binek arabalarda 8 + KDV (%8) + yüzde 2 ABD Tüketici Fiyat Endeksini (CPI)=8,81 dolara, çıkıyor. Bu rakam, minibüslerde 13,22 dolar oluyor. Son günlerde yükselmeye başlayan ve değeri bugün 5,91 (18 Aralık) lira olan dolar, ay sonunda örneğin 6,82 olursa, binek arabalar Avrasya Tünelin’de tek geçiş için 30, gidiş geliş için 60 lira ödeyecek. Bu miktar minibüslerde 45 ve 90 lira olacak.

17 Aralık 2019 Salı

SİNCAN UYGUR, EMPERYALİZM VE ÇİN



Son dönemde yazılı ve görsel basında, sosyal medyada; güncelliği olmayan ve Türkiye’yi ilgilendirmeyen, karalamaya dayalı düzeysiz bir tartışma yaşanıyor. Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne yönelik gerçekleri yansıtan her öğretici yazı, yazarına küfür olarak geri dönüyor. Gerçekler, yalana dayalı yaymacayla örtülmeye çalışılıyor. Türk töresine uymayan garip eylemler yapılıyor, Türkiye’nin konuğu olan çekik gözlü turistler dövülüyor. Bilgisizliğin karanlığı içinde önce sanal düşmanlar yaratılıyor, sonra bu düşmana savaş açılıyor. Sincan Uygur konusunun gerçek boyutunun özet de olsa ortaya konması gerekiyor.

13 Aralık 2019 Cuma

KANAL İSTANBUL’U KİM İSTİYOR


“Montrö Boğazlar Sözleşmesi, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin tehdidiyle karşı karşıyadır. ABD savaş gemilerini, istediği miktar ve tonajda ve istediği süreyle Karadenizde dolaştırmak için Montrö’yü fesh ettirmeye çalışıyor. Bu amaç için, fesih hakkı olan Romanya’yla gizli diplomasi yürütüyor”.(x)

12 Aralık 2019 Perşembe

TÜRKİYE’DE İŞBİRLİKÇİLER



Yabancı hayranlığına dayanan yüzelli yıllık yabancılaşma birikimi, işbirlikçiliğin yaşam kaynağıdır ancak işbirliçilik bugün hayranlığın çok ötesine geçmiş, emperyalist politikanın önemli bir parçası durumuna gelmiştir. Büyük devlet ölçütlerine göre seçilen ve ülkelerinde etkin görevlere getirilecek yönetici adayları, devlet fonlarıyla beslenen kurumlarda eğitilmekte ve ülkelerine gönderilmektedir. Bu durumu büyük devlet yetkilileri açıklamaktadır.

9 Aralık 2019 Pazartesi

İNGİLTERE’YE GİDEN 450 TON ALTIN NE DURUMDA


Hükümetin Türkiye’nin sahip olduğu altının yüzde 92’i olan 450 ton altını İngiltere’ye göndermesi büyük tepki yarattı; duyuldukça tepki arttı. Tepkinin giderilerek ya da azaltılarak halkın duymasını önlemek için yandaş medya devreye sokuldu. Altının nereden ve ne biçimde geldiği belirtilmeden, Hazinenin altınla dolduğu yaymacası yapıldı. Altınların İngiltere’den geri alındığı izlenimi verildi. Ne yazıkki birçok yurtsever de oynanan oyunun farkına varmadı; yanıltıcı yayınları gerçek sandı. Merkez Bankasındaki altın stoğunun 2017’den sonra arttığı doğruydu ama İngiltere’ye gönderilen altından geri getirilen birşey yoktu.

4 Aralık 2019 Çarşamba

KADINLARA SEÇME VE SEÇİLME HAKKI VERİLMESİ



5 Aralık 1934 Çarşamba günü yapılan Anayasa değişikliğiyle, kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi ve Atatürk, o akşam, tüm kadınlara seslenen bir bildiri yayınladı. Bildiride, şunları söylüyordu: “Seçme ve seçilme hakkı, Türk kadınına toplum yaşamında, başka birçok milletin kadınlarından daha yüksek bir yer kazandırmıştır… Belediye seçimlerine katılarak siyasi yaşamda kendini deneyen Türk kadını, şimdi genel seçimlere katılırken, hakların en önemlisini kullanmaktadır. Pek çok medeni ülkede kadına tanınmayan bu hak, Türk kadınının elinde bulunmaktadır. O, bu hakkı, yetkinlikle ve gerektiği gibi kullanacaktır”.(x)

2 Aralık 2019 Pazartesi

YOL, KÖPRÜ VE TÜNEL CEZALARI



Yol, köprü ve tünelleri, yap işlet devret ihaleleriyle yaptıranlar; yanlış ya da kaçak geçiş yapanlara, geçiş ücretinin 10 katı ceza kesiyor. Bunu yasaya ve sözleşmelere koymuşlar, ayrımsız uyguluyorlar. Kesilen cezanın 15 günde ödenmesi gerekiyor. Ödenmezse ceza kesiliyor ve ceza ödenmediği sürece sürekli artıyor. 10 kat cezanın 4 katını işletmeci şirket, 6 katını devlet alıyor. Şirket ve devlet; pusuya yatmış avcı gibi, ceza kesecek yurtdaş bekliyor. ‘İhtarnameler’ geç gidiyor, ceza yediğini bilmeyen insanlar, arabalarının değerinden daha yüksek cezalarla karşılaşıyor; mahkemelere koşuyor.