Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yaklaşık iki yıl önce, Türkiye‘nin 490 ton olan Altın rezervinin 450 tonunun,
İngiltere Merkez Bankası Bank Of England’da ‘emanette’ olduğunu
açıklamıştı. Altınların ne amaçla gönderildiğine yönelik, bugüne dek bir açıklama
yapılmadı. Kimi devletler, altınlarını
savaş durumunda dost bildiği savaş dışı ülkelere, ‘depolama ve güvenlik’ amacıyla gönderiyordu. Türkiye altınlarını
bu amaçla gönderilmiş olamazdı; çünkü savaşta değildi. Altınlar neden gönderildi
ve ne oldu?
Mehmet Şimşek
Maliye Bakanı Mehmet
Şimşek, yaklaşık iki yıl önce Hazine’ye
ait 450 ton altınının İngiltere’ye gönderildiğini açıklamıştı. Altınların gönderiliş
nedeniyle ilgili bugüne dek resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, açıklama yapan
Mehmet Şimşek şimdi bakan değil.
İngiliz
vatandaşı
olan Mehmet Şimşek, orada okumuştu ve ünlü finans kurumu İngiliz Devi Merrill Lyinch’te çalışmıştı.
Oradan getirildi ve bakan yapıldı. Aldığı eğitim nedeniyle olacak, Türkiye’de gizli
kalması gereken konuları pek bilemiyor; yaşadığı olayları kimi zaman açıklıyordu.
Ya da ağzından kaçırıyordu. Açıklama yapmamış olsa, Hazine altınlarının yabancı
bir ülkeye gönderildiğini kimse bilmeyecekti.1
Altınlar Neden Gönderildi
Altınların gönderilişiyle, Türkiye’nin borcu arasında
dolaysız bir ilişki vardır. Bu nedenle, konuyu inceleyenler, borç sorununu ele
almak zorundadırlar. Bu yapılmazsa, nedeni açıklanmayan altın gönderme konusuna
açıklık getiremezler.
Türkiye’nin dış borcu, 2002 yılında 130 milyar dolardı;
bugün (2017Aralık) 453.2 milyar dolar. Borcun milli gelire oranı yüzde 53.3.2
Türkiye’nin iç borcu, 2003 yılında 194,4 milyar liraydı (114,1
milyar dolar); bugün (2017 Temmuz) 504.6 milyar lira (141,8 milyar dolar).3
Türkiye’nin
iç ve dış toplam borcu 3,2 trilyon liraya ulaşarak milli geliri aşmış durumda.4
Türkiye, 2002 ile 2013 arasındaki On buçuk yılda 1,55
trilyon lira borç ödemesi (faiz ve ana para) yapmış. Bunun döviz olarak
karşılığı da 1,04 trilyon dolar.5
On yılda, bir trilyon dolar borç ödenmiş ama borçlar
azalmamış, artmış. Artmaya da devam ediyor.
Altın-Borç İlişkisi
Hazine altınları, borç miktarının arttığı ve ödeme
güçlüğü çekildiği bir aşamada İngiltere’ye gönderildi. Bu uygulamayla, altın
rezervinin % 92’si yabancı bir ülkeye gönderilmiş oldu. İşleme, ‘emanet’ adı
verildi ama uluslararası borç ilişkileri göz önüne getirildiğinde buna ‘rehin
bırakmak’ demek gerekir.
Merkez Bankası’ndaki rezervin önemli bölümü, özel şirketler ya da
kişilerden tahvil senedi ve kredi karşılığı alınan paralardan oluşmaktadır.
Hazinenin kendi parası değildir. Yeterli rezerv olmazsa, günü geldiğinde
tahvillerin ödemesi yapılamayacaktır. Ekonominin kırılganlığı ve yaşanmakta
olan çatışmalı ortam gözönüne alındığında, yapılan işin yarattığı tehlike
kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Bu tehlike neden göze alınmıştır?
Durum
Dış borcun önemli bölümü, devletin kefaletinde özel
şirketlere aittir. Özel şirketler ekonomik durgunluk ve dolardaki artış
nedeniyle güç durumdadır. Dışarıya olan borçlarını ödeyememe olasılığı vardır.
Bu durumda devlet kendi borcuyla birlikte şirket borçlarını da ödemek
zorunda kalacaktır. Oysa, devlet borç alarak borç öder duruma düşmüştür. Geliri
giderinden düşük, ürettiğinden çok tüketen bir ülke haline gelen Türkiye,
sürekli duruma gelen cari açıkla, borç ödemek bir yana, günlük yaşamını
borç alarak yürütür durumdadır.
Osmanlı’ya Geri Dönüş
Borç ödeyemez duruma düşen Osmanlı İmparatorluğu, devlet
gelirlerini alacaklılar yararına yönetmek için Düyunu Umumiye’yi
kabul etmiş; kolay toplanan vergi gelirlerini yabancılar toplamaya başlamıştı.
Benzer uygulamalar, farklı yöntem ve araçlarla günümüzde de yapılacağa
benzemektedir...
Ülkenin varsıllığını dışarıya aktarma işleyişi, ‘Kemal
Derviş yasalarıyla’ Türk hukuk sistemine yerleştirilmiş ve 15
yıldır uygulanmıştır. Özelleştirmeler, toprak satışları, madenler, işletme
imtiyazları ve kiralamalarla toplanan paralar tüketilmiş, üstüne
borç alınmıştır. Bunlar yetmeyince yeniden borçlanılmış, borç alarak borç
taksidi öder duruma düşülmüştür.
Batı’ya kaynak aktarımı, farklı yöntem ve araçlarla günümüzde de
sürmektedir. Türkiye’nin Gümrük Birliği Protokolü’nün imzalandığı 1995
yılından 2016 yılına dek Avrupa’yla yaptığı dış ticarette verdiği açık 267
milyar dolardır. Bu açık; borç faizleri, özel şirket ve kişi aktarımları gibi
açık aktarımlar dışında kalan muazzam bir örtülü aktarımdır.
Altın Gönderme
Altınlar, kimi
devletlerin savaş durumunda dost bildiği savaş dışı ülkelere gönderdiği, ‘depolama ve güvenlik’ amacıyla gönderilmiş
değildir. ‘Emanet’ olarak gittiği söylenmiştir
ama emanet değildir.
Borç verenler; devletin
kefaletini yeterli görmemiş, sağlam bir ‘teminat’
yani altın istemiştir. Yani, yeni borç için, 450 ton altın ‘rehin’ verilmiştir. Alınan yeni borçla, önceki
borçların faizi ödenecektir.
Bu işleyişle; altına karşılık verilen yeni borcun
önemli bölümü, eski borçların taksidi olarak geri alınacaktır. Kısa bir süre
içinde yeniden borç isteneceği için, yeni ‘teminatlar’
istenecektir. Altın kalmadığında, sıra vergi gelirlerine, doğal varsıllıklara
ve siyasi isteklere gelecektir. Türkiye, 21 yüzyıl Düyunu Umumiye’si ile tanışacaktır.
Altınlar Geri Gelecek mi
Altın, aynı aileler gibi,
devletlerin zor günlerinde kullanacağı birikimlerdir. Ekonomide sorun
oluştuğunda devreye sokulan ‘ihtiyat
akçeleridir’. Türkiye sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Borç yüksek, üretim düşük;
cari açık fazla. Borçlanma kronik bir gereksinim haline gelmiş. Dışsatım, dışalımı
karşılamaktan uzak, sürekli açık veriyor.
Bu koşullar altında, borç almak için ‘rehin’ bırakılan altının geri dönmesi
mümkün görünmüyor. Çok uzak olmayan bir zamanda, borçlar ödenemez duruma
geldiğinde ‘rehin’ bırakılan altına
el koymak olağan sonuç olacaktır. Bunun açık anlamı,
Hazine altınlarının geri gelmeyeceğidir.
DİPNOTLAR
2 http://www.hurriyet.com.tr/turkiyenin-dis-borclari-2017-sonunda-milli-gel-40789141
3 https://www.haberturk.com/yazarlar/abdurrahman-yildirim-1018/1607730-ic-borc-stoku-ilk-kez-500-milyar-lirayi-gecti
4 http://t24.com.tr/haber/turkiyenin-borc-yuku-kriz-donemine-yaklasti,608279
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilİsmini Gizleyen Unknown,
YanıtlaSilNeden saygısız davranıyorsun. Ben neden YALAN söyleyeyim. Mahfi Eğilmez kim? Doğruyu neden sen yazmıyorsun? Bu bloğa, terbiyeli sözcük kullanacaksan ileti yolla. Yoksa seni engelleyeceğim.
Yok hocam bunlar adeta tapma derecesindler oda fani ölürse o zaman ne olacak bunu düşünüyorularmı acaba, bunca felaket bunca kısır döngüye rağmen hala neden gerçekleri görmemekte diretiyorlar acaba, din ve Allahı kullanarak milleti adeta esrardan bile beter uyuşturmuşlar...
SilGerçeği görmemekte özgürler Sevgili Okan. Ancak, terbiyesiz olma diye bir özgürlüğe izin vermemek gerek.
SilBu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
SilHayır arkadaşlar dinle uyuşturulduklarından değil, gerçeği kabul ederlerse üzerlerine yapıştırılan "APTAL" yaftasını kabullenmiş olacaklar. buda zorlarına gidiyor. deli ler ben deliyim demedikleri gibi aptallar da ben aptalım demezler. olay tamamen pisikolojik. bunlar aptallıklarını kabul etmemek için ses çıkarmıyor, bizlerde kendiniz istediniz beter olalım bu toplum haketti diye ses çıkarmıyoruz. güle oynaya batan tek millet olduk çıktık.
Silhocam ilgiyle heyecanla okudum emeğinize sağlık bir yıldır etrafımdaki insanlara ekonominin cok kötü olduğunu ve daha kötü olacagnı anltyrm cumhuriyet den millileşmekten Atatürk ten uzaklaştıkça daha cok sıkıntılar göreceğiz ama milletin suçu da büyük diyemiyorum milleti kasıtlı olarak cehalete sürüklediler inşallah milli uyanış cok uzak değildir...
YanıtlaSilUzak değil Mehmet, uzak değil.
YanıtlaSilBu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilönceki yıllarda, yargı, polis, asker, medya, sayıştay, danıştay vs hepsi tek kişide olmadığından o altınların çıkması öyle kolay değildi canım. hangi yıllar olduğu belli ;) şimşek e sorsanız güler size bu soruyu sordunuz diye :)
SilBir soru : 2011 yılına kadar 116 ton olan altın rezervinin 2011-2013 arası nasıl böyle bir patlama yaptığını söyleyebilirmisiniz? Google'da araştırdım ama nasıl konusunda bir bilgi elde edemedim. Sivil kişilerin ellerindeki altınlar toplanarak mı, Rıza Zarrab'la alakalı mı, yoksa nasıl? Kısa bir bilgilendirme için şimdiden teşekkürler.
YanıtlaSilŞu Kemal Derviş denen ahlaksızın adını duyunca kan beynime sıçrıyor. Ülkeyi bügünkü duruma adım adım, sinsice, haince getiren bu adamdır. Bu adama ve benzerlerine çok dikkat etmek lazım. Kılıçtaroğlı bunu bir ara alacak diye aklım çıktı. Ecevitin ve halkın sonunu bu adam getirdi unuttunuzmu. Ey CHP bu adamı bir bardak su içmesi için bile kapıdan dahi sokma. Hatta yargılayın içeri atın. Yurtdışına kaçamadan. Sıkıştırın Amerikada kimlerle bağlantılıymış öttürün. Bakın neler anlatır. Bakın yukarıda yazmışlar Mehmet Şimşek te ingilterelerde okumuş çalışmış ne güzel ÜLKEMİN Altınlarını da İngiltereye okutmuş. Vay vicdan düşmanları şu vatanın kefensiz yatan şehitlerinden demi korkmazsınız? Dikkatinizi çekerim Allah şehitler için ne diyor "Onlara ölü demeyin onlar canlıdır da siz bunu anlayamazsınız" Yemin ederim, hırsız cüruhu bunlar ve diğerleri gelirde aklınızı alır ki bekleyin çoğunuzun da alacak. Bu Allahın vaadidir Sözündende asla dönmez.
YanıtlaSilBizede AMİN demek düşer.