Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3 Mart 2015 günü; “bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa Türkiye de öyle
yönetilmelidir” dedi. Bu açıklamadan 2 yıl sonra, Türkiye’nin kamusal
varlığını oluşturan büyük işletmeler Varlık Fonu adı verilen bir şirkete
devredildi. Ziraat Bankası, TPAO, Borsa İstanbul, Türksat, Telekom, Halk
Bankası, Eti Maden, Milli Piyango, İzmir Limanı, Çaykur, Türk Hava Yolları ve 2
milyon metrekareden çok sahil arazisinde kamu mülkiyetine son verildi. TRT,
TOKİ, TMO, TKİ ve GAP’ında içinde bulunduğu 32 devlet kuruluşunun daha Fon’a
devredileceği basında yer aldı. Varlık Fonu AŞ.’nin yönetimine;
uzmanlığı olmayan ve yandaşlığıyla tanınan 5 kişi getirildi. Sınırsız yetki ve
yargı dokunulmazlığıyla donatılan bu kişiler; Türk ekonomisinin temelini
oluşturan kamu malı işletmeleri, denetimsiz ve sorumsuz konumlarıyla özel
şirketleri gibi yönetecekler. Devleti şirket haline getiren Varlık Fonu
girişiminin amacı ve önemi nedir? Halk için ne anlam ifade ediyor? Uygulamanın
sonuçları ne olacak? Geleceği nasıl etkileyecek?(x)
Durum
Hazine Müsteşarlığı’nın verilerine göre Türkiye’nin brüt dış borç stoku,
416,7 milyar dolar (Eylül 2016) ve bu borcun milli gelire oranı yüzde 58,1.1
Borç yükü ağır ve hükümet borç faizlerini ödemede zorlanıyor. Türkiye’de günlük
yaşamı sürdürmek ve dışarıya borç ödemek için para gerekiyor. Ancak yeterli
para yok. Ekonomistlerin tanımıyla; “yurt içinde ve yurtdışında finansman
sıkıntısı var”.
Son on yılda, dışardan alınan 250 milyar dolarlık borç ve içerdeki
özelleştirmelerden gelen 55 milyar dolarlık parayla hızlı bir kredi büyümesi
(borç edinme olanağı) sağlandı. Bu olanak sonuna dek kullanıldı ve borç tutarı
416,7 milyar dolara çıktı. Hazırdan yenen her para gibi kaynak çabuk tükendi ve
borç bulamaz duruma düşüldü. Borç ödemek için borç bulmak zorunda kalındı.
Ekonomist Uğur Gürses, dışardan borç
bulunmasıyla Varlık Fonu arasındaki ilişkiyi, hükümete yönelik olarak
şöyle açıklıyor; “Şeffaf değilsiniz. Yolsuzluk konusunda hesap verebilir
pozisyonda değilsiniz. Meclis’te
değil hükümetin darbe girişimi karşısında ilan ettiğini söylediği olağanüstü hal
kapsamında karar alıyorsunuz. Oysa darbe girişimiyle ilgili bir şey değildir bu.
Bu yüzden (Varlık Fonu) meşruiyet
açısından sorunlu bir adımdır... Bu mekanizma borçlanma piyasasına gittiği
zaman potansiyel borç vericiler, yatırımcılar aynı soruları sormayacak mı?”2
Amaç
Hazine Müsteşarlığı’nın açıklamasına göre, Varlık Fonu girişiminin
amacı; “yurt içinde kamuya ait varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak
temin etmek, stratejik büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek” dir.3
Söylenenler doğru değildir ve gerçeği yansıtmamaktadır. “Kamuya ait
varlıklar” mevcut statüleriyle ekonominin şu anda içindedir ve ekonomiye
kazandırılmış durumdadır. Yeniden ekonomiye kazandırmak gibi bir
durum söz konusu olamaz.
Hükümet, yatırıma dönük dış kaynak değil, borç taksidi ödemek için dış
kaynak aramaktadır.
“Büyük ölçekli yatırımlara iştirak” söz konusu değildir, çünkü bugüne dek gerçekleştirilen bütün “büyük
ölçekli yatırımlar”, kaynak yararak değil, kefil olunarak ve işletme
imtiyazı verilerek, yap-işlet-devret modeliyle yaptırılmıştır.
Türk Tipi Varlık Fonu
Varlık Fonu A.Ş girişiminin amacını anlamak için, bu
işe girişenlerin yönetim anlayışını ve uygulama yöntemini bilmek gerekiyor.
Karar vericinin yönetim anlayışı biliniyor. Bu anlayış, 14 yıllık uygulamalarda
ve “bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa
Türkiye de öyle yönetilmelidir” tümcesinde ifadesini buluyor. Bu nedenle, Varlık
Fonu A.Ş.’nin nasıl yönetileceğine ve yönetenlerin yetkilerine bakmak
gerekiyor.
Varlık Fonu A.Ş., gerek kamu yönetimi ve gerekse ekonomik işleyiş bakımından dünyada örneği
olmayan aykırı bir uygulamadır. Ekonomi bilimiyle ilgisi ve ilişkisi yoktur.
Uygulayıcılarının söylemiyle, “Türk tipi başkanlık” tan sonra “Türk
tipi fon oluşturma” dır.
İşleyiş ve Biçim
Varlık Fonu’nun kuruluş ve işleyiş koşulları 6741 sayılı yasayla belirlenmiştir. Buna
göre;
• Varlık Fonu A.Ş, bünyesine katılan kuruluşlarla birlikte, Sayıştay
başta olmak üzere devlet denetiminden bağışıktır (muaftır). Özel şirket
statüsündedir. Gelirleri belli, giderleri belirsizdir. Harcamaların hangi
alanlara yöneleceği konusunda yasada açıklama yoktur.4
• Fon’u yönetenlerin hukuki sorumluluğu yoktur. Bağlı olduğu siyasi
güç dışında kimseye hesap vermez, soru yanıtlamaz, bilgi vermez. Kamuyu zarara
sokma nedeniyle soruşturulmaz. Sınırsız ve sorumsuzdur.
• Fon, ulusal ve uluslararası düzeyde her türlü ticaret yapabilir,
taşınmaz alabilir satabilir; hisse senedi, tahvil alıp borsaya girebilir.
• Fon, Devlet İhale
Yasası’na bağlı değildir. İhale yapmaz, teklif almaz; istediği işi istediği
bedelle istediği kişiye verebilir. İstediği malı istediği fiyatla alıp
satabilir.
• Fon, Devlet Personel Yasası’na bağlı değildir. Dilediği kişi ve kişileri,
dilediği sayıda işe alabilir, işten çıkarabilir, istediği ücreti verebilir.
•Fon, Türkiye Cumhuriyeti’ndeki vergilerin
tümünden muaftır. Gelir vergisi, kurumlar vergisi, damga resmi, gümrük
vergisi... vb. vermez.5
Uygulama ve Sonuçlar
Varlık Fonu uygulamasının en kısa ve özlü tanımı
şöyle yapılabilir; Varlık Fonu, devletin ekonomik gücünü oluşturan kamusal
işletmelerin; sınırsız yetki ve yargı dokunulmazlığına sahip kişilere
denetimsiz bir biçimde devredilmesidir. Ulusun tümüne ait değerlere el koyma
girişimidir.
Bu girişimin anlamı ve doğuracağı sonuçlar şunlardır;
• Büyük Proje denen yol ve köprü yatırımları, devletin kefaleti ve
işletme imtiyazlarıyla yaptırılmıştır. Kredi kuruluşları, ekonomideki
yetersizlik nedeniyle devletin kefaletini artık yeterince güvenilir
bulmamaktadır. Gerek yurtiçi gerekse yurtdışındaki bankalardan, istenen
finansman sağlanamamaktadır.6 Varlık Fonu, kefalet karşılığı
teminat olarak kullanılacak; halkın malı bu işletmeler, kredi kuruluşlarına
rehin olarak verilecektir.
• Uygulamalarda devlet denetiminin bulunmaması, yolsuzluklara açık bir
ortam yaratacak; devlet varsıllığı bilinmezlikler içinde kişi ve grupların
hesaplarına aktarılacaktır. Yargı dokunulmazlığı, yolsuzluğa yönelebileceklerin
cesaretini arttıracak, başına buyruk davranışları olağan duruma getirecektir.
• Fon’un her türlü vergiden muaf olması, bütçe gelirlerinin
düşmesine yol açacaktır. Bunun halka dönük sonucu, vergilerin artırılması ve
yeni vergilerin getirilmesi olacaktır. Halk yoksullaşacaktır.
• Fon’un; personel alımında, alım satımlarda
ve ihalelerde herhangi bir yasaya bağlı olmaması; adam kayırma, siyasi ayrım ve
adaletsizliği olağan hale getirecektir. Milyonlarca insanı etkileyecek olan bu
tür uygulamalar, kamplaşmayı
yaygınlaştıracak, bölünmeye zemin hazırlayacaktır.
DİPNOTLAR
(x) “Türkiye Anonim Şirket Gibi Yönetilmeli”
www.milliyet.com.tr.
1 “Türkiye’nin Dış Borcu Belli Oldu”
www.milliyet.com.tr
2 “Türkiye Neden Şirketlerini Varlık Fonu’na
Devretti?” www.bbc.com
3 “Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim
Şirketi’nin Kapsamı Nedir? Hangi Şirketler Varlık Fonu’na Aktarıldı?” www.m.milligazete.com.tr
4 “Kamu Şirketlerinin Hazineye Ait Hisseleri
Varlık Fonu’na Devredildi”, www.sozcu.com.tr
5 Prof.Dr.Yalçın Karatepe, Medyascape tv
6 “Türkiye Neden Şirketlerini Varlık Fonu’na
Devretti?” www.bbc.com
İşin sonu tekelcilik ve yeniden devletleştirmeye kadar gidebilir vaktiyle babalar gibi satarım dediklerine tekrar el koyup eski günlere dönülebilir :) ah ah, vay ki ne vay. Efendiler hiç bir ekonomi ve medeniyet yoktur ki imam efendinin, dervişlerin, meczupların telkini ve tavsiyesiyle yükselsin.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilGerçekten de, böyle bir fon uygulaması başka hiçbir ülkede yoktur, olmasına da imkan yoktur çünkü koca ülkeyi gasp edip de hiç kimseye hesap vermeden böyle yağmalamaya hiç kimsenin ülkesinde müsaade edecek bir muhalefet ya da millet yoktur.. Hadi muhalefet de işbirlikçi, peki ya baro artisleri ne iş yaparlar, hiç mi bir savcı, yargıç gibi birileri kalmadı bu memlekette, var da ''fetocu'' denilmesinden mi korkuyor.. Desinler be kardeşim, konu vatansa gerisi teferruattır, bu teferruatın içinde sen de varsın, ben de varım, Kurtuluş Savaşında ölenlerin sayesinde oturuyorsunuz o makamlarda, sorumluluk almak zorundasınız çünkü bu sizin göreviniz, salla başını al maaşını devirleri geçti artık.. gelin üç-beşiniz bir araya, milleti de bu konuda bilgilendirin, sizden başka hiç kimsemiz kalmadı, gelin mücadelemizi hepbirlikte verelim.. Onlar kırk haramiyse biz de bu vatanın gerçek sahipleriyiz, malına sahip çıkmaksa, insan olmanın erdemidir, onurudur be kardeşim.. ya da.. ölmeyi beklemek ölmekten daha zordur, insanca yaşayama
YanıtlaSilSEHER NİGAR