4 Mayıs 2018 Cuma

‘FATSALI TERZİ FİKRİ’



Savaş donanımlı askeri birlikler, 9 Temmuz 1980 günü Fatsa’yı kuşattı. Genel Kurmay Başkanı Kenan Evren, görevi olmamasına karşın, düşmanla savaşa giden bir komutan edasıyla Karadeniz’in bu küçük ilçesine gelmişti. Burada, yeşermekte olan halk dayanışmasını ezecekti. Bağımsız aday olarak katıldığı Belediye Başkanlığını; Ecevit’in CHP’si, Demirel’in AP’sinin aldığı toplam oydan yüzde 50 daha çok oy alarak kazanan Fikri Sönmez, 11 Temmuz’da tutuklandı ve ağır işkence gördü. Beş yıl sonra, 4 Mayıs 1985’te tutuklu olduğu Amasya Cezaevi’nde öldü. Fatsa halkı, içinden çıkardıkları bu halk önderini, bu alçakgönüllü devrimciyi unutmadı. Mezar taşına, ‘ben ne yaptıysam halkım için, halkımla birlikte yaptım’ yazdı. Saygıyla anıyoruz.


Kenan Evren ve Fatsa

Genelkurmay Başkanı Kenan Evren, yanına Kuvvet Komutanlarını da alarak 9 Temmuz 1980 günü, Fatsa’ya geldi. İki gün önce savaş donanımlı askeri birlikler bölgeye yerleşmişti... Görevi olmamasına karşın, düşmanla savaşa giden bir komutan edasıyla Karadeniz’in bu küçük ilçesine gelmişti. Burada, yeşermekte olan halk dayanışmasını ezecekti.
Fatsa’ya işgal ordusunu aratacak bir acımasızlıkla girdi. Karadeniz’in özgürlüğüne tutkun barışsever halkına; kadın-erkek, genç-yaşlı demeden şiddet uyguladı. Fatsa Belediyesi’nin yaptığı işler için; ‘Terzi Fikri diye biri çıkmış devlet benim diyor. Komiteler kurmuş Fatsa’yı bunlarla yönetiyor. Yapılacak işlere halk karar veriyor’ diye açıklamalar yapıyor, halkın karar verir duruma gelmesinin, örnek olacağını bunun da büyük bir tehlike olduğunu söylüyordu.
Emrindeki birlikleri halkın üzerine sürdü ve bu güzel ilçeyi açık hapishane haline getirdi. Fatsa’da söyledikleri ve yaptıklarıyla, Türkiye için ne denli tehlikeli bir adam olduğunu, darbeden 2 ay önce ortaya koymuştu.

Fatsa’da Olan

Fatsa, o günlerin karanlığı içinde Türkiye için bir umut kaynağı olmuştu. Benzersiz bir halk örgütlenmesiyle, gelecekteki aydınlık günlerin habercisi gibiydi. Eşitliğin, dayanışmanın ve paylaşımın simgesi olmuştu. Karadeniz’in bu güzel ilçesinde, özgüvene dayalı, özgür ve onurlu bir yaşam filizleniyordu.
Yolsuzluğa bulaşmış, iş yapmayan yerel yönetimlerden bıkan Fatsa halkı, gerçek bir halk adamı olan Devrimci Fikri Sönmez’i 14 Ekim 1979’da yapılan ara seçimde Belediye Başkanı seçmişti. Sönmez, halka o denli güven vermişti ki, Ecevit’in CHP’si ve Demirel’in AP’sinin aldığı toplam oydan yüzde 50 daha çok oy almıştı.

Fikri Sönmez’in Yaptığı

Fikri Sönmez, yapılacak işleri, önce 11 mahallede oluşturduğu ve adına halk komiteleri dediği toplantılarda tartışıyor ve önerileri Belediye Meclisi’nin onayına sunuyordu. Halkı, belediyenin aldığı resmi kararların parçası haline getirmişti. Kararlara katılan halk uygulamaya da katılıyor ve girişilen hermaddi yetersizliklere karşın başarıyla sonuçlanıyordu.
Fatsa’nın şehir içi yolları onunla birlikte açıldı. Bataklıkları onunla kapatıldı. Kamulaştırmaya parası yetmezse, sözlü olarak borçlanıyor, belediyeye para gelince de ödüyordu. Terzi Fikri’nin sözü bütün kağıt senetlerin üzerinde bir itibara sahipti. Ne diyorsa onu yapıyordu.

Halk İmecesi

Yedişer kişilik komiteler sorunları saptıyor, Komite Başkanı Fikri Sönmez’e iletiyordu. Kısa bir süre sonra sorun çözülüyordu. Komitelere, siyasi görüşleri farklı, örneğin CHP’li, AP’li, MSP’li insanlar da katılıyor, parti ayrımı aşılarak çalışmalar, eski bir Türk geleneği olan halk imecesine dönüştürülüyordu.
Fatsa’da gerçek bir halk dayanışması ortaya çıkmıştı. Beden gücü isteyen işlerde gençler öne düşüyorlar, halk da onlara katılıyordu. Bu çalışmayla, ihale yolsuzlukları ortadan kalkıyor, sürüncemede kalan işler kısa sürede bitiriliyordu.
Fikri Sönmez, çalışmalara fiili olarak katılıyor, iş gruplarıyla birlikte ‘sabahın alacasından gece karanlığına kadar’ çalışıyordu.

8 Ayda Yapılanlar

1979 yılında kimi tüketim malları bulunmuyor, vurguncular karaborsayla halka pahalı mal satıyordu. Fatsa’da karaborsa mal satışı sonlandırıldı. Mahalle Komiteleri, bir yerde mal depolandığını saptadığında, belediyeye bildiriyor zabıtalar komite üyeleriyle birlikte mallara el koyuyordu. Malların ederi, fatura bedeli üzerinden mal sahibine veriliyor, halka gerçek değeri üzerinden satılıyordu…
Bu işleyişin yasalara aykırı bir yanı yoktu ve tümüyle meşru bir girişimdi. Fatsa, tartışma toplantılarının yapıldığı, kitap şenliklerinin düzenlendiği benzeri olmayan bir demokrasi okulu olmuştu.

Baskın

Kenan Evren ve Kuvvet Komutanları’nın Fatsa’ya gelişinden 2 gün sonra, 11 Temmuz günü sabaha karşı, Fatsa askeri birlikler ve polis güçleri tarafından sarıldı ve ilçeye fethedilen yabancı toprağına girer gibi girildi.
Operasyondan önce CHP, AP ve MSP ilçe başkanları; hükümete seslenen ortak bir bildiri yayınlamış ve Fatsa’da operasyona gerekçe oluşturacak çatışmalı bir ortamın olmadığını, barış ve huzurun olduğunu açıklamıştı. Buna karşın, Fatsa sokak sokak ve ev ev arandı, halk aşağılandı, dövüldü ve 300 kişi gözaltına alındı.

Ölümsüzleşmek

Ağır işkence gören Fikri Sönmez tutuklandı. Beş yıl sonra, 4 Mayıs 1985’te tutuklu olduğu Amasya Cezaevi’nde öldü. Fatsa halkı, içinden çıkardıkları bu halk önderini, bu alçakgönüllü devrimciyi unutmadı. Mezar taşına, ‘ben ne yaptıysam halkım için, halkımla birlikte yaptım’ yazdı.
Kenan Evren’ne duyulan nefret, o günlerde Başbakan olan ve Çorum’da Alevilere karşı kitlesel kırım yapılırken; ‘Çorum’u bırakın, Fatsa’ya bakın’ diyen Süleyman Demirel’e karşı da duyuldu.






1 yorum: