18 Ağustos 2018 Cumartesi

ÇÖZÜLEN İMPARATORLUK ABD



Bir zamanların ‘süper gücü’ ABD, giderek ağırlaşan toplumsal sorunların etkisi altında çözülmeye doğru gidiyor. Üretimsizliğin ve mali sermaye ticaretinin yol açtığı ekonomik açmaz, kamusal yaşamın her alanını bozuyor. 2.Dünya Savaşı sonrasında, yaşam biçimi ve varsıllığıyla göz kamaştıran ABD, bugün ‘ikinci sınıf bir ülke olma’ durumuyla karşı karşıya. Dünyanın en borçlu ülkesi. Dış ticaret açığını azaltamıyor. Küreselleşmenin kurucusu olmasına karşın, 19.yüzyıl korumacılığına geri dönüyor. Çelik ve Alüminyumun gümrük vergilerini yükseltti, 400 ayrı ürüne tarife dışı engel kurmuş durumda. Ülkesinde, ‘Amerikan malı kullan’ kampanyaları düzenliyor. Başka uluslara ‘sermaye ve teknoloji bağımlılığı’ sürekli artıyor. Nüfusun ‘yüzde 10’u açlık sınırında’. Her üç çocuktan birinin ‘17 yaşından önce bir kamu yardımına gereksinimi var’. 35 milyon Amerikalı ‘sağlık sigortasından yoksun’. Her yirmi beş dakikada bir cinayet işleniyor. Bütçe açıkları ve devlet borçları hızla artıyor. 21 trilyon dolar borcu var. Eğitim düzeyi düşüyor...

“İkinci Sınıf Ülke...”

Amerikalı yatırımcı, banker, eski hükümet görevlisi ve Massachuesetts Teknoloji Enstitüsünün (MIT) dekanlarından küreselleşmeci Profesör Jeffry E. Garten ABD’nin bugünkü durumunu kaygı ile şöyle açıklıyor: “ABD bugün ikinci sınıf bir ülke olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Yaşam standartı, sürekli düşmektedir, toplumsal karışıklık ve başka uluslara sermaye ve teknoloji bağımlılığı artmaktadır. Nüfusun yüzde 10’u açlık sınırındadır. Her üç çocuktan birinin on yedi yaşından önce bir kamu yardımına gereksinimi vardır. 35 milyon Amerikalı sağlık sigortasından yoksundur. Her yirmi beş dakikada, bir cinayet işlenmektedir. Federal bütçe açıkları hızla artmaktadır. Eğitim düzeyi düşmüştür, toplumun fiziksel alt yapısı çökmekte, teknoloji temellerimiz hızla aşınmaktadır. Bankalarımız karışıklık içindedir, siyasi kutuplaşma, sinizim yayılmakta (Sinizm: insanın erdem ve mutluluk için hiçbir değere sahip olmaması. y.n.), ulusal yönetim zayıflamaktadır”.1
CIA görevlisi Graham E. Fuller’in ABD için kaygıları Garten’den farklı değil: “ABD eğer, ekonomik ve toplumsal sorunlarını çözmede başarı gösteremezse, Birleşik Devletler’deki etnik yapı Amerikan Demokrasisi’ni tehlikeye düşürecek ölçülerde çatlatacaktır”.2
Bir başka Amerikalı ekonomist, J. Bradford De Long, ABD ekonomisinden, eskiye özleme dönüşen bir umutsuzlukla söz ediyor ve şöyle söylüyor: “Amerikan kapitalizminin kalp nakline gereksinimi var. Amerikan kapitalizminin can damarı haline gelen finansman ticareti yapanların tasfiye edilmesi ve Amerikan endüstrisinin yeniden doğuşunda can damarı işlevini üstlenebilecek olan gerçek kapitalistlerin onların yerini alması gerekiyor. Henry Ford, IBM’in Thomas J. Watson’ı ve J.P. Morgan gibi adamlar, tarihteki en büyük ekonomik gücü, en yüksek yaşam standartını yaratan sistemin can damarlarıydı”.3

“Kumarhane Ekonomisi”

Amerikan Bank Of International Settlement’ın verilerine göre, dünya üzerinde bir ülke parasının bir başkasına çevrilmesi biçimindeki uluslararası mali dolaşımının günlük hacmi 12,9 trilyon dolar. Bu muazzam para hacminin yalnızca yüzde 10’u, yabancı mal ve hizmet satın alma gereksinimlerinden doğan, normal döviz ticaretine aittir. Geri kalan yüzde 90 pay, hergün spekülatörler, borsa cambazları ve kredi uzmanları tarafından yönlendirilmektedir.4

“Gereğinden Çok Küreselleşme”

ABD ekonomisinin temeli haline gelen mali sermaye egemenliği, Batılı ekonomistlerin deyimiyle, “gereğinden fazla küreselleşmiştir.” Bunun doğal sonucu, üretimsizlikten kaynaklanan; işsizlik, ücret düşüklüğü, alım gücündeki global düşüşler ve küresel bunalımlardır. Almanya Başbakanı Gerhard Schröder şunları söylüyor: “Spekülatörler ulusal ekonomileri yıkıma sürüklüyorlar, binlerce insanın ümitlerinin yıkıldığını görüyoruz. Dünya ekonomisinde istikrarsızlığa yol açan; spekülatif sermaye hareketleri ve küresel finansal yapı üzerinde, zaman geçirmeden bağlayıcı önlemlerin alınması gerekmektedir” diyor.5
Dünya Bankası Direktörü E. Stern’e göre; dünya ekonomisi bir “kumarhaneye” çevrilmiştir. Bu “kumarhanede” para çevirenler, artık finansal sermayeyle de sınırlı değildir. Bir zamanların “sanayi imparatorlukları” olan ülkeler; bugün, “çağdaş tefeciler” haline gelmişlerdir.
ABD’de üretim alanında istihdam azalmıştır. İnsanlar kendilerine sanayi dallarında değil, özel beceri ve eğitim gerektirmeyen hizmet sektörünün alt birimlerinde iş bulabilmektedirler. Amerika Birleşik Devletleri’nde 1950 yılında toplam işgücü hacminin yüzde 50’si üretimle ilgili alanlarda çalışırken, 21. yüzyıl başında bu oran yüzde 16’ya düşmüştür.6 Hizmet sektöründe çalışanların, üretim sektöründe çalışanlara göre artış oranı yüzde 1650’dir.7

Amerikan Yaşam Biçimi; Yok Olan “Mutluluk”

ABD, üretimden uzaklaşma oranında, işsizlik ve işsizlikten kaynaklanan toplumsal sorunlarla karşılaşıyor. Yönetim sistemindeki çözülme ve ‘demokrasinin’ çöküşü, Amerikan yaşam tarzının bilinen geleneklerini teker teker ortadan kaldırmaktadır. Dünyadaki benzerlerinden daha yüksek standartta yaşayan orta sınıftan Amerikalılar, eski “mutlu” günlerini artık yitiriyorlar ve kitleler halinde alta doğru sınıf değiştiriyorlar.
Ekonomik ve siyasal çözülme, büyük boyutlu yeni sorunlar yaratıyor. Düzensiz ve örgütsüz bir çatışma toplumun her kesimine yayılıyor. Cinayet olayları sürekli yükseliyor. ABD, her yüzbin kişide 10.5 cinayet oranıyla dünya birincisi. Adli işler için yapılan harcamalardaki artış; eğitim harcamalarından dört, sağlık harcamalarından iki kat daha çok. Suç oranları yükseliyor ve sanık sandalyesine oturan Amerikalıların sayısında sürekli artıyor. 2,5 milyon insan, hükümlü ve tutuklu olarak hapishanelerde yaşıyor...8
Birçok azgelişmiş ülkede bile denetim altına alınmış olan tüberküloz hastalığı, hızlı yoksullaşma nedeniyle ABD’nde artmaktadır ve bu artış son yedi yıl içinde yüzde 18’e ulaşmıştır.9 Kriminal suçlarla ilgili araştırmalar yapan Andrew H. Malcolm, The New York Times’ta şunları yazıyor: “Birleşik Devletler’de yeni bir silahlanma yarışı başlamıştır. Bu kez yarış bir başka ülkeyle değil, Amerikan Polisi ile Amerikalı suçlular arasında sürüyor. Bu yarışta yalnızca tabancalar ve küçük çaplı silahlar değil, yarı otomatik silah çeşitleri de yer alıyor”.10

Eğitimde Çöküş

Amerika’daki üniversitelere dünyanın her yerinden yabancı öğrenci hâlâ geliyor ama bu okulları bitirmeden bırakan Amerikalı öğrencilerin oranı yüzde 25’e yakın. Kent merkezlerinde yeterli eğitim görmemiş gençler arasında işsizlik oranı yüzde 50’yi buluyor.11 Zenciler ve İspanyol asıllılar arasında bu oran daha çok. Bu kesim, hiçbir mesleki eğitim görmüyor. Bunların yüzde 60’ının en az bir kez cezaevine girdiği, kızların yüzde 87’sinin küçük yaşta gebe kaldığı belirlenmiş.
17 yaşındaki Amerikalıların yüzde 13’ünün okuyamadığı, yazamadığı ve toplama çıkarma bilmediği açıklanmıştır. Yetişkin nüfus içinde bilisizlik (cehalet) daha da yüksektir. Amerika’daki işçilerin yüzde 30’dan fazlası okumayı bilmemektedirler.12 34 milyon Amerikalı işsiz. Bugün, ABD’nde 7milyon evsiz insan her gece sokakta yatıyor.13 Bu saptamaları Amerikan kaynakları yapıyor.

Gelir Dağılımında Ara Açılıyor, Halk Yoksullaşıyor

ABD’nin tarihsel sorunu gelir dağılımındaki aşırı dengesizlik, artmaya devam etmektedir. Nüfusun en düşük gelirli yüzde 20’lik kesimi ulusal gelir toplamından, 1970 yılında yüzde 5.4 pay alırken; bu pay 1990’da yüzde 4.6’ya, 20 17’de yüzde 3.9’a düştü. Aynı dönemde en zengin yüzde 20’nin payı ise yüzde 41.5’den yüzde 44.5’e ve yüzde 48’e yükseldi.
Yoksulluk sınırı altında yaşayan insan sayısı, son on yılda yüzde 4 arttı. Bu 10 milyon yeni yoksul demektir.14 1990 yılı resmi verilerine göre Amerika’lıların yüzde 14’ü yani 32 milyon insan yoksulluk sınırının altında yaşıyordu. Bu sayı şimdi 44 milyon.15

Sermaye Göçü; Fabrikalar Kapanıyor, İşsizlik Artıyor

Amerikalı araştırmacılar; Amerika Birleşik Devletleri’nde 1969 ile 1976 arasında fabrikaların kapanması ya da üretimin denizaşırı ülkelere taşınması sonucu, 22.3 milyon kişinin işinden olduğunu hesaplamıştı.16 Araştırma 70’li yılların tümüne uygulandığında on yıllık dönemde bu sayının 35 milyona çıkıyordu...17
Reagan, Bush ve Clinton yönetimleri, milyonlarca yeni işyeri açıldığını tekrarlayıp durdu ama bu işlerin büyük çoğunluğu, perakende satış elemanı, hemşire, sağlık hizmetlisi, hastabakıcı, hizmetçi ve garsonluk türünden işlerdi.18
Fabrikaların kapatılması nedeniyle işsiz kalan New Englandlı 674 bin işçiden yalnızca yüzde 3’ü yüksek teknoloji sektöründe iş bulmuştu.19 Amerikalı işçilerin ücretleri 1992 yılında 1973’e göre enflasyon düşüldükten sonra net olarak yüzde 9 azalmıştı.20 ABD’nde 2.Dünya Savaşı’ndan sonra ilk kez 1991 yılında aile gelirleri enflasyonun gerisinde kalmıştı.21
Ücret düşüklüğüne karşın sürekli artan işsizlik sorunları, şimdiye dek 3. dünya ülkelerinde görülen manzaraların Amerika’da da yaşanmasına neden olmaktadır. Amerikalı ekonomi profesörü Lester E. Thurow “The Future Of Capitalism” adlı kitabında şu bilgiyi veriyor: “Orta büyüklükteki bir metal–seramik firması, saat 17.00’de bülten panosuna on tane başlangıç düzeyinde iş olanağı açıldığını belirten bir not astığında, sabaha karşı 05.00’te bu on iş için başvurmayı bekleyen iki bin kişi sıra oluyordu”.22 Ford Motor Company, Kentucky’de açtığı yeni fabrikasına alacağı 1300 işçi için ilân verdiğinde, tam 110 bin kişi işe girmek için başvurmuştu.23

DİPNOTLAR

1   “Soğuk Barış” Jaffry E. Garten Sarmal Yay. sf.36
2   “The Democracy Trap: Theperils of the Postcold World War” Graham E. Fuller New York 1991
3  “Multinationales et Systemes de Communication” Armand Mattclard Anthropos, Paris 1976, ak. Serge Latovche, “Dünyanın Batılılaşması” Ayrıntı Yayınları 1995, sf.134
4  “Growth, Income Distribution and Household Welfare in the Indus-trialised Countries Since the First Oil Shock” A. Boltho, Innocenti Occasional Papers, (Floransa; UNICEF) ak. Rence Prendergast ve Frances Stewart, “Piyasa Güçleri ve Küresel Kalkınma” Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 1995, sf.57–58
5    “Ulusal Ekonomiler Yıkıma Sürükleniyor” Cumhuriyet 03.02.1999
6   “Manufacturing Mattes” Stephen S. Cohen–J. Zysman, New York Basic Books 1987, sf. 4, ak. R.J. Barnet–J. Cavamagh “Küresel Düşler” sf.180
7   “US Department of Labor” Employment and Earning 12.01.1991 sf.10, ak. Lester Thurow, “Kıran Kırana” Ata Yayınları, sf. 184
8   “U.S. Expands Its Lead in the Rate of Imprisonment” Fox Butterfield, The New York Times, 11.02.1992, , ak. J. E. Garten “Soğuk Barış” sf.219
9    “Dipsiz Kuyu” Umur Talu, Milliyet 31.12.1999
10 “Many Police Forces Rearm to Counter Criminals Guns”, The New York Times, 04.09.1990, ak. J. E. Garten “Soğuk Barış” Sarmal Yay. sf.219
11 “Soğuk Barış” Jeffry E. Garten, Sarmal Yay. sf.219
12 “A Nation in Crisis: The Dropout Dilemma” Byron N. Kunisawa, National Education Association Today, Ocak 1988, sf. 61; The Congress of the United States, The 1990 Joint Economic Committee Report (Washington, D.C.: U.S. Goverment Printing Office, 1990 sf. 6; “Losing the War of Letters” Ezra Bowen Time, 05.05.1986, ak. J.E. Garten, a.g.e. sf.219)
13  “Report to Clinton Sees Vast Extent of Homelessness” John De Parle, New York Times 17.02.1994 sf.20 ak. Lester C. Thurow, “Kapitalizmin Geleceği” Sabah Kitapları sf.25
14  “Macroeconomic Performance and the Disadvantaged” D. Culter–L. Katz (1991) Brooking Papers On Economic Activity (Washington D.C. Brooking Institution, ak. Dharam Ghai, “Yapısal Uyum, Küresel Bütünleşme ve Sosyal Demokrasi” “Piyasa Güçleri ve Küresel Kalkınma” Rence Prendergast–Frances Stewart Yapı Kredi Yayınları, sf.57
15  “Küresel Düşler” Richard Barnet–John Cavanagh Sabah Kit., sf.233
16  “Küresel Düşler” Richard J. Barnet–John Cavenagh Sabah Kit., sf.232
17 “Deindustrialization and Unemployment in America” Barry Bluestone sf.31, ak. R. J. Barnet–J. Cavangh, “Küresel Düşler” Sabah Yay. sf.232
18 “Küresel Düşler” Richard J. Barnet–John Cavanagh Sabah Kit., sf.233
19 “Küresel Düşler” Richard J. Barnet–John Cavangth, Sabah Kit., sf.232
20 “Senato Çalışma Alt Komitesi Önünde Tanıklık” Jeff Faut ABD Sena-tosu, 07.04.1992, sf. 2 ak. a.g.e. sf.2
21 “Küresel Düşler” Richard J. Barnet–John Cavanagh, Sabah Kit., sf.233
22 “Carpenter Technology” Nicholas Fiore, at Conference on Leveraging Taiwanese Resources MITEPOCH Foundation, 12–14.10.1995, ak Lester E. Thurow “Kapitalizmin Geleceği”, Sabah Kitapları sf.138
23 “Generating Inequality” Thorow, ak. Lester E. Thurow, a.g.e. sf.148





6 yorum:

  1. Batıyorlar ve geri dönüşleri yok. Sonları bize yapmak istedikleri etnik parçalanma. Az kaldı gibi...

    YanıtlaSil
  2. Her şeyin bir DOYUM NOKTASI vardır. Küresel ekonomi de bir gün doyum noktasına erdiğinde taşacaktır. Bu taşma; toplumsal çöküş olarak kendisini dışa vuracaktır.

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel bir yazı olmuş tebrikler ve teşekkür.

    Dünyadaki herkesin Amerikan rüyasından uyanması lazım.
    Bugün Amerikan halkının yüzde 70'inin sosyal güvencesi ve sağlık sigortası yok. Yüzde 10'unun dan fazlasının yaşayacağı bir evi yok yani sokaklarda ve barınaklarda yaşamak zorunda ve çoğu da açlıktan ölmektedir. Dünya'nın en kötü eğitim sistemlerine sahip olup üst kademelere insan seçmek için ayarlı insanlar yetiştirmek için sadece doktora veya lisansüstü öğrencilerine önem verilmektedir.

    Liseyi bitirmiş bir Amerikan genci doğru düzgün İngilizce'yi bile konuşamamakta , meramını anlatamamaktadır; kaldı ki diğer şeylere kafayı yorsun. Toplumsal ilgi ve fayda, Amerikan gençlerinde kesinlikle yüzde 10'un altında olup gençler arasında seks bağımlılığı, alkol, uyuşturucu, kötü alışkanlıklar, 10 yaşından itibaren cinsel yaşamın özgürce yaşanmasının gençler arasında yayılması, yalnızlık kültürü ve yaşanan binlerce intihar vakası ve bunların holivud filmleri ile tüm ülkeye ve dünyaya beyin ameliyatı yapılarak duyurulmaması; kendi ülkelerindeki bu sorunları bilmesine rağmen, bunları dillendirmemesi laflarına artık, ülkedeki ve dünyadaki bilinçlenen insanlar inanmıyor.

    Amerika Devleti, dünyanın en çok borcu olan ülkesi yani en batık ülkesidir ve artık Holivud filmleri ile insanları uyutmaya devam edememektedir. Kendi ülkesindeki insanların da artık bir kısmı uyanmaya başlamıştır.

    YanıtlaSil
  4. Katkın için teşekkürler Sevgili Dondu.

    YanıtlaSil
  5. https://akilliasistan.blogspot.com

    Beklerim

    YanıtlaSil