Meclis’te kabul edilen bir torba
yasayla, Osmanlı’nın Reji idaresini, Türkiye’ye yerleştirecek olan süreç tamamlandı.
Turgut Özal, Kemal Derviş ve 157
yıllık AKP uygulamalarından sonra, son nokta kondu. Torba Yasa’nın 68. Maddesi; ‘yasaya uymayan sarmalık
kıyılmış tütün üreticilerine’, ağır para ve hapis cezaları getirildi.
Herhangi bir tütün tüccarıyla (tütün işlemeciliği tümüyle yabancı şirketlerin
eline geçtiği için bunlara tüccar değil, şirket taşeronu demek daha doğru)
sözleşmesi olmayan üretici; tütün ekemiyor, satamıyor, satın alamıyor, satışa
hazırlayamıyor, taşıyamıyor ve bulunduramıyor. Bunlardan birini bile yapan, 3
yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılıyor.
Tütün Rejisi
Avrupalılar, 19.yüzyl'ın ikinci yarısında; devlet bütçesinin önemli kaynaklarına alacaklarına karşılık el koymuştu. 1883 yılında Tütün Rejisi adıyla bir şirket kurarak tütünde tekel oluşturmuşlardı.
Reji, tütün üreticisi köylülerin karşısına tek alıcı olarak çıkıyor ve düşük fiyatlarla tütün alıyordu. Reji İdaresi, daha sonra aldığı tütünün işlemesini de kendisi yapmaya başlamıştı. Atatürk'ün, üretici köylü üzerindeki kabus olarak nitelendirdiği Reji, tam anlamıyla bir 'devlet içinde devlet' yapılanmasıydı.
Reji'nin yaptıkları
Yetiştirdiği tütünle geçinemez duruma gelen köylüler, Reji İdaresi ile ilişkiye geçmeden kaçak tütün ekmeye başladı. Reji bunun üzerine hükümete bir yasa kabul ettirerek tütün ekimini denetimi altına aldı ve kendi silahlı gücünü (Reji kolcuları) oluşturdu.
Yasadan aldığı güçle köylüler üzerine şiddet uygulamaya başladı. Reji kolcuları, kırk yıl içinde tütünle geçinen 20 bin Türk köylüsünü öldürdü. Bugün severek dinlenen bir Bodrum türküsü olan "Çökertme Türküsü", Reji kolcuları tarafından öldürülen Çökertme Halil'in acılı anısına yakılmıştır.
Cumhuriyet
Reji uygulamaları yani tütündeki soygun düzeni ancak Kurtuluş Savaşı'ndan sonra kurulan Cumhuriyet Hükümeti tarafından, 1925'de ortadan kaldırıldı. Türk tütününü değerlendirmek üzere ulusal niteliğiyle TEKEL kuruldu. TEKEL, kısa bir sürede büyük bir güce ulaştı ve 70 yıl Türkiye Cumhuiyeti'nin bütçesine büyük boyutlu kaynak aktardı.
Reji Düzenine Dönüş
Türkiye’de sigara ve tütün dışalımı Turgut
Özal döneminde serbest bırakıldı. 57.Ecevit Hükümeti’nin Kemal Derviş’in
dayatmasıyla çıkardığı, 59.AKP Hükümeti’nin uygulamasını yaptığı Tütün
Yasası; tütün ekim alanlarını daralttı ve belli bölgelerle sınırladı. Bu
sınırlar dışında ekim yapan köylüye ve ekimi ihbar etmeyen muhtara hapis cezası
getirildi. Kovuşturma yapma görevini de Türk jandarmasına verdi. Bu yasayla,
Türk Jandarması Reji Kolcusu konumuna getirildi.
AKP, TEKEL’i parçalara ayırarak
yalnızca fabrikalarını değil, korunması gereken tarihi binalarıyla birlikte ve Eyüp
Aşık’ın söylemiyle, ‘çöpüne dek’ sattı.
Türk Tütünü
Endemik (yöreye özgü) olan ve yüksek
niteliğiyle tüm dünyada ün yapan Türk tütünü, büyük oranda ortadan kalktı. Dar
bir alanda ve belirlenen birkaç yerde ekiliyordu. Türk tütünü yerine artık
Virjinya tütünü işleniyor. TEKEL’in yabancılara satılmasından sonra, raflarda
Türk sigarası kalmadı. Yüksek bedellerle yabancı markalı sigaralar satılıyor.
Torba Yasa ve 68. Madde
AKP Hükümeti, Meclis’ten geçirdiği torba yasayla, Osmanlı’nın Reji
idaresini, Türkiye’ye yerleştirecek olan süreci tamamladı. Özal, Kemal
Derviş ve 17 yıllık AKP uygulamalarından sonra, son noktayı koydu. TEKEL’e
elkoyan uluslararası tütün tekellerinin çıkarına hizmet eden yasa çıkardı..
Sınırlı alanlara az miktarda ekilen Türk tütününün ekimi, yasaya konan
dolambaçlı yöntemlerle tümüyle ortadan kaldırılmış oldu.
Torba Yasa’nın 68. Maddesi, ‘yasaya uymayan’ sarmalık kıyılmış tütün
üreticilerine, ağır para ve hapis cezaları getiriliyor. Herhangi bir tütün
tüccarıyla (tütün işlemeciliği tümüyle yabancı şirketlerin eline geçtiği için
bunlara tüccar değil, şirket taşeronu demek daha doğru) sözleşmesi olmayan üretici;
tütün ekemiyor, satamıyor, satın alamıyor, satışa hazırlayamıyor, taşıyamıyor
ve bulunduramıyor. Bunlardan birini bile yapan 3 yıldan 6 yıla kadar hapisle
cezalandırılıyor.
Osmanlıya Dönüş
Anadolu’nun çilekeş halkı; yüzyıl aradan sonra ve büyük bir özveriyle
kurtuluşunu sağladıktan sonra, acı çekeceği bir döneme giriyor. Ülke, yeniden
İngilizlerle birlikte hareket eden Damat Ferit anlayışıyla yönetiliyor.
Dış isteklerin biçim verdiği yasalar çıkarılıyor. Yüz yıl öncesindeki Reji
sözleşmeleri, karbon kağıdıyla kopyalanmış gibi gündeme geliyor. Üstelik bunu “Gazi Meclis” yapıyor.
Böyle bir yasayı, ancak işgal
kuvvetleri, o da çekinerek uygulayabilir. Türkiye, gizli işgal olgusunu yaşıyor
ve iliklerine dek sömürülüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder