18 Aralık 2017 Pazartesi

İSRAİL; DOST MU TERÖRİST Mİ


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; 2014 yılında Hatay’da, Gazze ablukası için konuşurken, İsrail’e Hitler göndermesi yapmış ve “Biz antisemitizme karşıyız ama herkes bilsin ki Hitler’in izinden giden İsrail gibi terör devletlerine de karşıyız”. İki yıl sonra, 27 Haziran 2016’da; Roma’da Türkiye’nin İsrail’le anlaşma imzaladığında, öncekilerden çok farklı sözler söyledi: “anlaşmanın, iki ülke ve Filistin için hayırlara vesile olmasını diliyorum”; “İsrail’le Türkiye’nin birbirine ihtiyacı var” dedi. Bugün ise, İsrail’in Kudüs’ü başkent yapmasına tepki gösteriyor ve ‘2014 söylemine’ geri dönüyor. “İsrail bir işgal devletidir ve İsrail aynı zamanda bir terör devletidir... Yaptığı tüm terör eylemleri için adete ödüllendirilmektedir”.x)

Zig Zag Politikası

Recep Tayyip Erdoğan, sürekli duruma getirdiği, söylediğinden dönüp karşıtını yapma tutumunu yineledi. İsrail’in, Kudüs’ü başkent yapması nedeniyle, sert açıklamalar yaptı/yapıyor.
Erdoğan, 2010 yılındaki Mavi Marmara Olayı’ndan sonraki 4 yıl boyunca; İsrail’e yönelik suçlamalarda bulundu. 2014’te Hatay’da Gazze ablukası için konuşurken, İsrail’e Hitler göndermesi yapmış ve şunları söylemişti; “Biz antisemitizme karşıyız ama herkes bilsin ki Hitler’in izinden giden İsrail gibi terör devletlerine de karşıyız”.1
27 Haziran 2016’da, Roma’da Türkiye’nin İsrail’le yaptığı anlaşmayı imzaladığında ise, öncekilerden çok farklı sözler söyledi. “iki ülke ve Filistin için hayırlara vesile olmasını diliyorum, ekonomik ilişkiler çok farklı bir şekilde gelişmeye başlayacaktır. Sayın Obama başta olmak üzere herkese teşekkür ediyorum”2; “İsrail’le Türkiye’nin birbirine ihtiyacı var”3 dedi.
Bugün ise, İsrail’in Kudüs’ü başkent yapmasına tepki gösteriyor ve ‘2014 söylemlerine’ geri dönüyor. “İsrail bir işgal devletidir ve İsrail aynı zamanda terör devletidir... Yaptığı tüm terör eylemleri için adete ödüllendirilmiştir. Bu ödülü veren, tek başına da olsa Trump’tır” diyor.4

Türkiye İsrail İlişkisi

27 Haziran 2016’da, yapılan anlaşmadan sonra, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sevincini gizlemeye çalışarak; anlaşmanın İsrail ekonomisine “muazzam etkileri” olacağını açıklamıştı. Doğu Akdeniz’de çıkardıkları doğalgazdan ‘İsrail gazı’ diye söz etmiş ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınmasının yolunun açıldığını söylemiştii. “Türkiye anlaşmasıyla ekonomimiz yükselen bir ivme kazanacak” demişti...
İsrail'in ekonomisini “yükseltip yüksek ivme kazandıracak” bu anlaşmayla; Türkiye, yıllarca sürdürdüğü Gazze ablukasının kaldırılması isteğinden vazgeçti ve Gazze’ye gönderilecek yardımın İsrail denetiminde yapılmasını kabul etti. Yani, ablukayı tanımış oldu... Filistin Yönetim’i, yapılan anlaşmaya doğal olarak tepki gösterdi. ‘Üçüncü Yol Partisi’nden Hanan Aşravi, anlaşmanın Filistinlilerin çıkarına olmadığını açıkladı. “Anlaşma büyük ölçüde Filistin’in meşruiyetinin altını oyuyor” dedi.

Doğalgaz

Basra Körfezi ve Doğu Akdeniz’de bulunan zengin doğalgaz kaynakları, son on yılda, Ortadoğu’da yoğunlaşan çatışma ya da birleşmelerin merkezinde bulunuyor. Basra’daki doğal gazdan Katar ve İran yararlanıyordu. Doğu Akdeniz’deki doğalgazın ise, burada İsrail'den başka kıyısı bulunan; Mısır, Lübnan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye’nin yararlanması gerekiyordu.
Doğu Akdeniz’de kıyısı olan her ülke 12 mil karasu alanına sahip. Ayrıca, 188 mil Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) (bir devletin deniz kaynaklarının araştırılması ve kullanılmasında özel haklara sahip olduğu deniz bölgesi) ilan edip yeraltı kaynağı arayabiliyor. Bu büyük zenginlik, etkili bir politikası olmayan Türkiye dışında herkesin iştahını kabartıyor.5

İsrail’i Varsıllaştırma

Türkiye; yaptığı anlaşmayla, İsrail’in “muazzam boyutlu varsıllığa kavuşmasına” aracılık ediyor. Bunu yapmakla, Erdoğan’ın tanımıyla “Terörist bir Devleti” , bilerek ve isteyerek zenginleştirmiş oluyor.
İsrail, ‘PKK’ya seri numaraları silinmiş silah verirken’6, Kuzey Irak’ta Kürtlere ait komando kamplarında PKK’lıları eğittiği istihbarat raporlarına girmişken, Pulitzer ödüllü ünlü gazeteci Seymour M.Hersh, İsrail’in bölgedeki PKK kamplarındaki çalışmalarını belgeleriyle yayınlamışken7; “Türkiye’yle İsrail’in birbirine ihtiyacı olduğu” söylenebiliniyor.

Zig Zaglar Sürüyor

Erdoğan’ın söylemlerinden ayrı olarak, AKP Sözcüsü Ömer Çelik, 2015 Aralığı’nda yaptığı basın açıklamasında; “İsrail Devleti ve halkı bizim dostumuzdur” dedi.8
Söylemler, tarihlerine göre sıralanırsa; 2014’teki Nazi suçlaması, 2015 ve 2016’da “ihtiyaç duyulan dostluğa” dönüşüyor. 2017’de, 2014’de geri dönülüyor ve İsrail yeniden ‘terörist devlet’ oluyor. Sözlerdeki gidiş gelişler, açıklamalardaki sertliği etkisiz kılıyor önemini yitirtiyor.

“Dostane Düşmanlık”

İsrail’li yetkililer söylenenlere karşı, önemsemez görünümlü açıklamalar yaptılar. Eğitim Bakanı Naftali Benett; “her zaman eleştirecek birileri olur. Birleşik bir Kudüs’e sahip olmak Erdoğan’ın sevgisine sahip olmaktan daha iyi” dedi.9
İstihbarat Bakanı Yisrael Kata, dostane düşmanlık” diye ilginç bir tanım kullandı ve şöyle dedi; “Erdoğan’la ilişkilerimizi dostane düşmanlık diye tanımlayabiliriz. O bize hücum ediyor, biz de yanıt veriyoruz. Ama bunlar Türkiye’nin ihracatının yüzde 25’ini Hayfa Limanı’ndan Körfeze yollamasına engel olmuyor”.10

“Terör Devletiyle” İşler Yolunda

AKP’nin yönetime geldiği 2002 ile 2017 arasındaki 15 yılda, Türkiye’nin İsrail’le yaptığı dış ticaret % 400 arttı. Mavi Marmara Olayı bile artışın hızını kesmedi.11
Temmuz 2017’de Türkiye’ye gelen İsrail Enerji, Altyapı ve Su Kaynakları Bakanı Yuval Steinitz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile doğalgaz boru hattı projesi konusunda ‘üç tur görüşme’ gerçekleştirdiklerini açıkladılar. “Görüşmeleri hızlandırmaya ve yıl sonundan önce boru hattının inşa edilmesini sağlayacak çatı anlaşmayı tamamlamaya karar verdik” dediler.12

Haklarını Savunmayan Türkiye

İsrail, boru hattını Anadolu’dan geçirerek, Avrupa’ya gaz götürmenin ucuz yolunu bulurken, Türkiye’ye yalnızca geçiş bedeline razı olmak kalıyor. İsrail; Türkiye’yi hakkı olan Doğu Akdeniz gazından uzak tutmanın peşinde. AKP iktidarının Batı’ya bağlanmışlığı ve çapsızlığı nedeniyle, İsrail amacına ulaşmış gözüküyor. AKP, ilan etmesine karşın, kendi ‘Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde’ varlığı kanıtlanmış doğalgazını çıkarmıyor; çıkarmak için hazırlık ya da araştırma bile yapmıyor.
PKK’ya destek veren İsrail’in yararına olan bir anlaşmayı, başarılı bir iş yapmış gibi sunan ve elindeki adaları koruyamayan bir iktidarın, Doğu Akdeniz’deki çatışmalı ortamdan payına düşeni alması olanaksız gibi görünüyor.
İsrail’in uygulamak istediği Münhasır Ekonomik Bölge alanı Türkiye’nin alanına tecavüzü içeriyor. Doğu Akdeniz’de kıyı şeridi en uzun ülke Türkiye’dir ve 200 mil MEB alanı vardır. Bölgedeki doğalgaz tartışmalarının, uluslararası deniz hukukuna bağlı kalarak ve Türkiye’nin onayı alınmadan; devletler düzeyinde bir anlaşmaya dönüştürülmesi mümkün değil.13 Hükümetin haberi yok (belki de var) ama İsrail bu nedenle Türkiye’ye yanaşıyor.

Çatışmalar Yumağı

İsrail’in Lübnan'la deniz sınırı anlaşmazlığı var. KKTC’nin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile anlaşmazlıkları bulunuyor. Katar doğalgazına geçiş izni vermeyen ve Doğu Akdeniz’de kıyısı olan Suriye’de savaş bütün hızıyla sürüyor. ABD ve AB, İsrail’in destekçisi olarak bölgede bulunuyor. Rusya, Suriye’ye yerleşmiş durumda. 40 kilometrelik kıyı şeridine sahip Gazze’nin bile varsıllıkta payı var. İsrail, Gazze ambargosunu bu nedenle kaldırmıyor, Filistin’lileri toplu göçe zorluyor. Bölge ülkeleri arasındaki siyasi ve ideolojik farklılıklar, istikrar sağlayacak kalıcı MEB anlaşmalarını engelliyor.14
AKP sözcülerinin, isteklerin yerine getirildiğini söyleyerek başarıymış gibi gösterdikleri İsrail uzlaşması, kurtlar sofrasında gerilim ve çatışmaların olanca hızıyla sürdüğü bir ortamda yapıldı. Bu uzlaşmanın yapılacağı, Mavi Marmara’ya saldırıldığı günden beri belliydi. Ekonomik ilişkiler kesilmemiş; özür, para talebi, Gazze ambargosu gibi göstermelik istemlerle halk kandırılmıştı.
AKP’nin; ABD’nin, bağlı olarak İsrail’in politikalarına aykırı davranması mümkün değildir. Yaşananlar bunu açıkça göstermektedir. Anlaşma için, İsrail’in, doğalgazı çıkarması beklenmiş, bulunan gazın pazarlanması aşamasına gelindiğinde anlaşma yapılmıştır. Uzlaşmanın zamanlamasını bu aşama belirlemiştir. Bu anlaşma, Türkiye’nin bir dış politika atılımı değildir. İsrail'e büyük bir zenginlik katacak girişime destek vermektir.

DİPNOTLAR

(×)      “İsrail-Türkiye Anlaşmasında Enerji Ne Kadar Rol Oynadı?”  www.bbc.com

1          “İsrail’i Çıldırtacak Hitler Sözü Erdoğan Söyledi” www.internethaber.com
2          a.g.s.
3          www.nediyor. com.
4          https://www.aydinlik.com.tr/158192
5          “Mesele Mısır ve Suriye Değil; Doğu Akdeniz” Dr.Nejat Tarakçı www.pau.edu.tr
6          “PKK’ya Yardım Eden Ülkeler; Kimi Silah Vererek Kimi de Eğiterek” haber365com.tr
7          “İsrail’de PKK Kampları” bpakman.wordpress.com
8          “Çelik: İsrail Devleti ve Halkı Türkiye’nin Dostudur” www.aljazeera.com.tr
9          “Erdoğan’ın Kudüs Açıklaması İşgalci İsrail’i Rahatsız Etti!” www.haksozhaber.com
10       https://m.facebook.com/BanuAVAR/
11       “Erdoğan’ın ‘İşgal devleti’ dediği İsrail ile işler yolunda”, www.evrensel.net
12       agg.
13       “Doğu Akdeniz’de Doğalgaz Planı” www.hurriyet.com.tr
14       “Doğu Akdeniz’de Rezerv Yüz Trilyon doları Buluyor” Doç.Dr.Vedat Yorucu www.eud.org,





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder