29 Aralık 2018 Cumartesi

1950’DEN BUGÜNE ÖZELLEŞTİRME



Türkiye’de bugüne dek; 90 elektrik santrali, 11 liman, 41 kamu işletmesi, 121 kuruluştaki kamu hissesi, 11 otel-sosyal tesis, 4 bin 85 taşınmaz, 37 maden sahası, 4 gemi, 6 bin 808 makine-teçhizat, 155 isim hakkı, marka ve araç muayene hizmetleri özelleştirilmiştir. Satışların toplam tutarı 68,2 milyar dolardır. Ortak bir özellik olarak, satış bedelleri düşüktür ve işletmeler bankadaki parasıyla birlikte satılmıştır. Kimi satışta bedeller o denli düşüktür ki satılan malın adeta üstüne para verilmiştir. Seka Balıkesir İşletmesi 1,1 milyon, Amasya Şeker 1,25 milyon, PETKİM 273,7 milyon, Seydişehir Alüminyum (tüm taşınmazlar ve barajıyla birlikte) 305 milyon, SEKA Aksu İşletmeleri 3,5 milyon, Eti Bakır 21,8 milyon, TÜPRAŞ 453,9 milyon dolara satılmıştır (Balıkesir Seka ve Amasya Şeker’in satış bedeli İstanbul’da ortalama bir dairenin fiyatı kadardır).

Demokrat Parti ve Özelleştirme

Özelleştirmeyi ilk kez programına alan parti Adnan Menderes’in Demokrat Partisidir. ABD’nin Türkiye’ye girişiyle birlikte kurulan ve CHP’yle ABD’ye yaranma yarışına girişen bu parti; KİT’lerin kuruluşundan kısa bir süre geçmiş olmasına ve yokluklar içindeki halkın gereksinimlerini karşılamasına karşın, elden çıkarılması gerektiğini söyleyebilmiştir. Programının 48 ve 51. Maddeleri’nde şunla söylenmektedir; “Devlet tarafından kurulmuş olan... Devlet işletmeleri, elverişli koşullarla özel teşebbüse devredilmelidir... Devlet tarafından işletilen, bu nedenle de ülkede iş hacmini daraltan, hayatı pahalılaştıran devlet tekeli fabrikalarının, elverişli koşullarla özel teşebbüs ve özel sermayeye devredilmesinden yanayız”.1

Demirel Ne Diyor

Çok partili düzenden sonra yönetime gelen siyasetçilerin hemen tümü, özelleştirmeden yana oldular. Örneğin, bir zamanlar KİT açmakla övünen Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı olduktan sonra ‘kararlı’ bir özelleştirmeci oldu.
Demirel, 1999 tarihinde şunları söyledi: “Türkiye şimdiye kadar özelleştirme falan yapmadı. 6 milyar dolarlık özelleştirme yapıldı, bu 6 milyar dolar da masraflara gitti. Türkiye’nin elinde 100 milyar dolarlık tesis var. Türkiye eğer bu tesisleri özelleştirmezse bütçesini denkleştiremez. Devlete dayanarak ekonomiye artık hayır”.2

Tansu Çiller, Devlet ve KİT’ler

DYP’nin Genel Başkanı ve 50. DYP-CHP Hükümetinin Başbakanı Tansu Çiller; 1994 yılında özelleştirmeyi savunurken Kemalist Cumhuriyete cepheden saldırıyor ve şunları söylüyordu: “Türkiye’de KİT’ler her dört günde, bir trilyon lira zarar etmektedir. Bu kurumları yıkmak zorundayız. Eğitimin önünü açmak için, daha iyi sağlık hizmeti sunmak için buna mecburuz. Türkiye’de herşey devletin egemenliği altında. Kendi bölgesinde son sosyalist devleti yıkacağız. Çocuklarınıza, biz onu yıktık diyeceksiniz”.3

Yüksel Yalova ve Ebu Bevval (*)

57.Ecevit Hükümeti’nin Devlet Bakanı Yüksel Yalova özelleştirme konusunda söyledikleriyle şimdiden Türk siyasi tarihine geçmiş bulunmaktadır.
16 Kasım 1999’da şunları söyledi: “Bana gelip açık açık ‘özelleştirmeye inanmıyorum’ diyen genel müdürü görevde tutarsam ülkeme ihanet etmiş olurum. Özelleştirme felsefesine inanmış insanları göreve getirmeye devam edeceğim”.4

Bülent Ecevit

Bülent Ecevit, 1999 yılında Başbakan olarak Dünya Ekonomik Forumu’na katılmak üzere Davos’a gitti. Yanında, yabancı sermayeye satmak üzere 53 KİT’in tanıtım dosyası götürdü. Yabancı sermayeyi, kendi ülkelerinde bulamadığı ayrıcalıklarla Türkiye’ye çağırdı. Fethullah Gülen okullarını kıvanç duyarak övdü, trene binmeyi çok romantik bulduğunu açıkladı ve Turgut Özal dönemindeki uygulamalar için; “ekonomide atılan adımlar muhteşemdi” dedi.
Bülent Ecevit, Davos’ta şunları söyledi; “Türkiye sizler için bulunmaz bir fırsattır. Bu toplantı, dış sermayeye katkı için Türkiye’nin olanaklarının sergilenmesi bakımından büyük fırsattır...”5

Eyüp Aşık

Mafya ile ilişkileri basında yer alması nedeniyle görevinden ayrılan Devlet Bakanı Eyüp Aşık’ın, TEKEL’in özelleştirilmesi ile ilgili sözleri çok ilginçti. Amerikan sigaralarının Türkiye pazarında yarışamadığı Samsun sigarasının, neredeyse iki yıllık kazancına karşılık satılmak istendiği günlerde şunları söylüyordu: “Halen atıl durumda bulunan ve bir işe yaramayan TEKEL binalarını sembolik ücretlerle çeşitli kuruluşlara devrediyoruz... TEKEL’in, çöpüne kadar her şeyini satacağız. Bana göre tek çöp bırakılmamalıdır”.6

‘Babalar Gibi Satmak’

Kemal Unakıtan AKP’nin kurduğu 58, 59 ve 60.Hükümetlerde Maliye Bakanlığı yapmıştı. Konumuna uygun düşmeyen garip açıklamalarda bulunuyordu. Eyüp Aşık gibi KİT’lere saldırıyor ve şöyle konuşuyordu: “KİT’ler satılmasın diyenler var. Babalar gibi satarım. Parayı veren düdüğü çalar… Sümerbank’ı tarihten sildik”.7

Recep Tayip Erdoğan

Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Cevahir İş Merkezi’ni açarken gazetecilere şunları söylüyordu: “Yatırım için dünyanın tüm girişimcileriyle tek tek ve her yerde görüşürüm. Bakanlarıma da her yerde görüşmelerini tavsiye ederim. Çünkü ben ülkemi adeta pazarlamakla mükellefim”.8
R.Tayyip Erdoğan özelleştirme uygulamalarının hız kazandığı 2005 yılında, özelleştirmeyle ihanet kavramlarını birleştiren bir konuşma yaptı ve şunları söyledi: “Ekonomi mükemmel gidiyor… Özelleştirme yapmazsak halka ihanet etmiş oluruz… Erdemir’i yabancılara söz verdim, yerli firma olmaz”.9

Metin Kilci

Metin Kilci, 2003-2009 yılları arasındaki ÖİB Başkanlığı yapmış bir kişidir. Başkanlığı dönemindeki 6 yılda, 1986-2014 arasındaki 28 yılda yapılan tüm özelleştirmelerin yüzde 52’sini gerçekleştirdi. PETKİM, Seydişehir Alüminyum, TÜRK TELEKOM, TÜPRAŞ, Başak Sigorta, ERDEMİR, ETİ Bakır, ETİ Gümüş, Elektrik Dağıtımı, ETİ Krom gibi stratejik KİT’ler önemli limanlar onun döneminde satıldı.10
Metin Kilci, Seydişehir Alüminyum yok pahasına satıldığı günlerde, Seydişehir halkı sokağa dökülmüşken şu sözleri söyledi: “Bir ya da birkaç yıllık kârına satılıyor diye özelleştirmeden vazgeçmeyeceğiz. Üstelik kâr eden kuruluşlar daha kolay satılıyor”.11

KİT’ler Kâr Ediyor

KİT’lerin zarar ettiği, bu nedenle Hazineye yük olduğu, satılmaları gerektiği söylendi. Bu söylem, beyin yıkar gibi medyada sürekli olarak işlendi. Oysa, KİT’ler zarar değil kar ediyordu ve bu gerçeği hiçbir bilânço oyunu örtemiyordu.
Hazine Müsteşarlığı’nın verilerine göre, KİT’ler 1998 yılında 10 katrilyon 559 trilyon lira (39,8 milyar dolar) kar elde etmişti. 376.4 trilyon liralık (1,4 milyar dolar) ‘görev zararları’ ve tüm giderler düşürüldükten sonra 1 katrilyon 144 trilyon lira (4,3 milyar dolar) net kâr sağladılar. Bu kâr 1999 yılında 1.6 katrilyon liraya çıktı.12

Devletin Söylediği

KİT’lerin kâr etmesi, 1998 yılıyla sınırlı değildi. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’nun, 1996 yılında hazırladığı bir rapora göre; KİT’ler Hazine’ye 1992-1997 arasındaki 5 yılda 1,3 katrilyon lira (28,7 milyar dolar) net katkı sağlamıştı.13
1997 yılında TEDAŞ 148 trilyon, TMO 17.5 trilyon, TEAŞ 11.6 trilyon, TEKEL 15.2 trilyon kâr etti.14 1998 yılında Türk Telekom 111.5, Petrol Ofisi 15.7, TKİ 12.8, DHMİ 8.4, Türkiye Şeker Fabrikaları 6.3 trilyon lira kurumlar vergisi ödediler. Aynı yıl Ankara’da en fazla kurumlar vergisi ödeyen ilk 10 firmanın 9’u devlet kuruluşuydu.15

Satışın Boyutu

Türkiye’de bugüne dek BÖİB’ndan alınan bilgiye göre, 2001-2018 tarihleri arasında 121 kuruluştaki kamu payları ile 11 liman, 90 elektrik santrali, 41 işletme, 11 otel-sosyal tesis, 4 bin 85 taşınmaz, 37 maden sahası, 4 gemi, 6 bin 808 makine-teçhizat, 155 isim hakkı, marka ve araç muayene hizmetleri özelleştirilmiştir. Şimdilerde ise 3 liman, 6 elektrik santralı, 1 sosyal tesis, 2 maden sahası ve 159 taşınmaz ile 14 şeker fabrikasının ihale süreçleri sürmektedir.16
Satışların toplam tutarı 68.2 milyar dolara ulaşan özelleştirme gelirlerinin 47.1 milyarı Hazine Müsteşarlığı’na aktarıldı.17
Birçok satışta, KİT’in, satış anındaki parasal varlığı da satış bedelinin içinde kabul edilmiş; alıcı peşinatın önemli bir bölümünü, bu parayla yani KİT’in kendi parasıyla ödemiştir.
Özelleştirme konusunda uzmanlaşmış kimi araştırmacılar, satılan KİT’lerin yenilerinin yapılması için yarım yüzyıl gerektireceğini söylüyor, yatırım için gereken parayı hesaplayamıyor. Kimi uzmanlar, Türkiye’nin bu kuruluşları günümüz koşullarıyla bir daha yapamayacağını düşünüyor.
Görüşlerin doğruluk derecesi ne olursa olsun gerçek, Türkiye’nin yitiğinin çok yüksek olduğudur. Kimi satış bedelleri o denli düşüktür ki, birçok kimse rakamlara inanmakta güçlük çekmektedir. Ancak ne yazık ki rakamlar gerçektir ve bunları OİB açıklamaktadır.
Satış bedeliyle ilgili birkaç örnek verilecek olursa;
Üretim yapan KİT’ler: Seka Balıkesir İşletmesi (1200 dönüm arazi, 60 bin kapalı olan fabrika, 203 lojman) 1,1 milyon, Amasya Şeker 1,25 milyon (Balıkesir Seka ve Amasya Şeker’in satış bedeli İstanbul’da ortalama bir dairenin fiyatı kadardır), PETKİM 273,7 milyon, Seydişehir Alüminyum (tüm taşınmazlar ve barajıyla birlikte) 305 milyon, SEKA Aksu İşletmeleri 3,5 milyon, Eti Bakır 21,8 milyon, TÜPRAŞ 453,9 milyon dolar.
Oteller: Emekli Sandığı İstanbul Hilton Oteli 255,5 milyon, E.S.İzmir Büyük Efes Oteli 121,5 milyon, İstanbul Ataköy Otelcilik 62,7 milyon, E.S.İstanbul Tarabya Oteli 145,3 milyon, E.S. Bursa Çelik Palas 38,9 milyon (emlakçılar bu otellerin arsa değerlerinin çok daha yüksek olduğunu söylüyor).
Deniz Ulaşım Araçları; Türkiye Denizcilik İşletmeleri (TDİ) Karadeniz Yolcu Gemisi 4,2 milyon, TDİ Ankara Feribotu 2,5 milyon, TDİ Samsun Feribotu 2,5 milyon, TDİ Turan Emeksiz Yolcu Gemisi 0,1 milyon (yüzbin dolar), İstanbul Şehir Hatları Hiz. Tüm gemiler 21,8 milyon dolar.
ÖİB, taşınmazların yeri ve niteliğini açıklamıyor, bu konudaki isteklere yanıt vermiyor. Taşınmaz bedellerinin düşüklüğünün tepki çekeceği düşünülmüş olabilir. Her nasılsa Bursa’da 3 dairenin satış bedelleri verilmiş; 32360, 44469 ve 48439 dolar.19

DİPNOTLAR

(* Ebu Bevval: Ünlü olup tarihe geçmek için zemzem kuyusuna işeyen Bedevi.)

1       “Türkiye’de Siyasi Partiler” Prof.T.Z.Tunaya, Arba Y., 2.B., sf. 668
2       Sabah 11.12.1999
3       “KİT Sistemlerinin İktisadi Değerlendirilmesi, Nicel İrdeleme, Özelleştirme Sorunları ve Politika Seçenekleri Özet Rapor” KİGEM Yay. 1997, sf.30
4       “Özelleştirme Karşıtı Görevde Kalamaz” Cumhuriyet, 17.11.1999
5       “Ecevit 53 Projeyle Gitti” Cumhuriyet 28.01.2000
6       Hürriyet 12 Ağustos 1998
7       “Artık Sümerbank Yok Sömürübank Var”, Mustafa Balbay, Cumhuriyet 02.08.2005
8       Milliyet.om.tr 16.Ekim.2005, sabah.com.tr 16.11.2005
9       “Yabancılara Söz Verdim” Yeniçağ 26.07.2005
10     TC.Özelleştirme İdaresi Başkanlığı www.oib.gov.tr
11     “Kârlı Şirket Kolay Özelleşir” Cumhuriyet 27.05.2005
12     Cumhuriyet 10.04.1999
13     “Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Raporu” ak. Ali Nejat Ölçen, “Türkiye Sorunları” Yıl 6, Sayı 33
14     Milliyet 20.11.1997
15     Dünya 13.05.1999
16     https://www.aydinlik.com.tr/turkiye-de-ozellestirme-ulusa-ne-yarar-saglamis-ersin-dedekoca-kose-yazilari-nisan-2018
17     https://www.birgun.net/haber-detay/ozellestirmeden-geldi-borclara-gitti-208199.html Gerisinin nerede kullanıldığı açıklanmadı.
18     Ö.İ.B. www.oib.gov.tr, 1985-2014 uygulamalar

3 yorum:

  1. Tarihe muhteşem bir Dipnot düşmüşsünüz emeğinize sağlık.Yapılan özelleştirmeleri er yada geç geri alacağız ve onları yapanların karanlık ruhlarını bir utanç abidesi olarak mezar başlarına dikeceğiz.Milletin hissettiği acılar,uğradığı istismarlar bir gün bitecek fakat onlarınki ebediyen devam edecek.Çok zor can verecekler ve Rahat yatamayacaklar!..

    YanıtlaSil
  2. Balıkesir SEKA 203 lojman + + +
    Satis fiyatı 1.1 milyon dolar,sadece lojmanlar 100.000(diyelim en az)× 203=20.300.000 TL $ kuru 1,5 TL varsayarak yaklaşık 13.533.000 dolar!!! Yüzlerce dönüm arazi,60.000 m2 kapalı alan tesisleri dahil etmiyoruz.Atilan kazigi görebiliyor musunuz?

    YanıtlaSil