1
Mayıs 1975 günü, Vietnam Ordusu Vietkong birlikleriyle birlikte
Saygon’a girdi ve dünyanın süper gücü ABD’yi bozguna uğratan
son noktayı koydu. ABD Ordusu, savaşmak için getirdiği hava ve
deniz araçlarının tümünü bu kez kaçmak için kullandı ve
Vietnam’da tarihinin en büyük askeri yenilgisini aldı. 1 Mayıs
1975, 20.yüzyılda Türk Kurtuluş Savaşı’yla başlayan ulusal
bağımsızlık savaşlarının doruk noktasıdır ve yoksul bir
ulusun birliğini sağlaması durumunda neleri başaracağını
gösteren evrensel bir utkudur (zaferdir). Alttaki yazıyı, Vietnam
halkının yüz yıl süren ulusal bağımsızlık savaşımına
(mücadelesine) saygımızı göstermek için yayınlıyoruz.
ABD
Hava Kuvvetleri Vietnam’a, yalnızca 1965-1968 yılları arasındaki
üç yıl ve 1972 yılındaki 6 aydan oluşan 3,5 yıllık bir zaman
dilimi içinde tam bir milyon yüz bin ton bomba attı. Bunun ne
anlama geldiği, 4 yıllık 2 dünya savaşında pasifik çatışmaların
tümünde 650 bin ton bomba kullanıldığı bilinirse açıkça
ortaya çıkacaktır. 14 yıllık savaş içinde, ABD kaynaklarına
göre, 55 bin Amerikalı, 200 bin Güney Vietnam’lı asker, 725 bin
Kuzey Vietnam ve Vietkonglu asker ve 500 bin sivil olmak üzere 1,5
milyon insan öldü. ABD, 1972 yılında savaşa, 580 bin Amerikalı,
64 bin Koreli, Taylantlı, Avustralyalı, bir milyon sekiz yüz bin
Güney Vietnamlı asker ile 3500 helikopter ve 2000 savaş uçağı
sürmüştü.
Acılı
Geçmiş
Çinhindi
yarımadasının doğusunda yüzde 80’i dağlık olan doğayla
çetin bir savaşım içindeki bu ülkenin, neden bu kadar acılı
bir tarihe sahip olduğu hep sorulmuştur. Vietnam
Devrimi;
tarih boyu biriken acıların bir sonucu, uzun yüzyıllara yayılan
sabırlı katlanışın dışa vurumu ve destansı bir karşı
çıkıştır.
Yoksul
bir ulusun, dünyanın bilinen bütün teknolojik güçlerine karşı
gösterdiği toplumsal direnç ve savunma gücünü, bunun dışında
açıklamak olası değildir.
İşgaller
ve Mücadeleler Tarihi
Vietnam’ı
önce Çinliler boyunduruk altına aldı. Onbeş yüzyıl süren
tutsaklık, doğal olarak Vietnam halkı üzerinde kalıcı etkiler
yaptı.
Vietnamlılar
M.S.939-1428 arasında güçlü merkezi bir krallık kurdu.
15.yüzyılda yeniden başlayan Çin baskısı, kısa bir süre
sonra, bir daha gelmemek üzere yerini Avrupalılar’a bıraktı.
1535
yılında, 16.yüzyılın yenilmez armadası Portekizliler geldi.
Onları kısa aralıklarla İngilizler ve Hollandalılar izledi. 1859
yılında asker çıkarmaya başlayan ve Vietnam üzerindeki
egemenliğini kesin olarak 1883’de kuran Fransızlar ise
18.yüzyılın ortalarında gelmeye başladı.
Vietnama
Egemen Olunamıyor
Gelenlerin
çokluğu, özgün bir sömürgeci düzenin kurulamamasına neden
oldu. Egemenliğini yalnızca asker-polis baskısına dayandıran
Fransız sömürgeciliği, İngilizler’in Hindistan’da
gerçekleştirdikleri yerleşik sömürgeci düzeni Vietnam’da
kuramadı ve bu konuda Portekizliler gibi başarısız oldu.
Halkın
hemen tüm ekonomik eylemi önlendi, zanaatçılık ve el sanayi
köreltildi, kaynaklar acımasızca sömürüldü. Arazi vergileri,
tuz, alkol ve afyon tekelleri ödünsüz bir biçimde elde tutuldu.
Aç ve çıplak duruma getirilen Vietnam halkına, kendi ülkesinde
sığıntı gibi davranıldı. Ancak Vietnamlılara boyun
eğdirilemedi.
Fransızlar
yerel işbirlikçi sınıf yaratma konusunda İngilizler’in
Hindistan’da gösterdiği başarıyı sağlayamadı. Ekonomi,
maliye ve yönetim alanlarında sınırlı yetkileri olan ve Güneyde
toprakları, bayilikleri bulunan az sayıda komprador Vietnamlı
yetiştirebildiler. Ancak, bunları da işgal yönetimine güç
verecek kadar geliştirtemediler.
Ulusçu
Devinimler
Başka
sömürge ülkelerde olduğu gibi Vietnam’da da ilk ulusçu
eğilimler 19.yüzyıl sonu ile 20.yüzyıl başlarında ortaya
çıkmaya başladı. Fransız eğitimi almış aydınlar, orta sınıf
temsilcileri ve öğretmenler bu eğilimlerin öncülüğünü
yapıyordu.
Ancak,
bunlar sömürgeciliği ona karşı verilecek savaşımın
yöntemlerini ve kurulması gereken yeni düzenin ne olması
gerektiğini bilmiyordu. Düşünce ve davranışlarında Batının
etkisinden tam olarak kurtulamıyorlardı. Aydınların bir bölümü
sömürgeci çemberin kendiliğinden kalkacağını ve Fransızlar’ın
Vietnam’a 1789 ruhunu getireceğine inanıyordu.
İdeolojik
düzeyi bağımsızlıkçı halk eylemine önderlik edecek konumdan
uzak olan aydınlar, sömürge yönetiminin yapacağı reformları
beklerken, kendiliğinden gelişen halk hareketleri ortaya çıkmaya
başladı. 1885’de başlayan ayaklanma 1896’ya dek sürdü.
Fransız genel valisi ayaklanmanın Güney’e sarkmasını önlemek
için Kuzey’deki Tonkin’i ayrı bir bölge haline getirdi. 1908
yılında Tonkin’de yeni bir ayaklanma başladı.
1911
Çin demokratik devrimi Vietnam’da, özellikle aydınlar üzerinde
etkili oldu. Savaşımın ereği, henüz ulusal bağımsızlığa
yönelmemiş olsa da birtakım iyileştirme istemlerine ulaşmıştı.
Polis baskısının azaltılması, Vietnam dilinde eğitim yapan
karma okulların açılmasına izin, ticari hakların genişletilmesi
bu tür istemlerdi.
Tutulmayan
Sözler
Avrupa’daki
savaş nedeniyle sıkışan Fransa, Vietnamlılar’a yerine
getiremeyeceği sözler vermişti. Ekonomik kalkınma ve halkın
yönetime katılması sağlanacak, Vietnam’ı sömürge gibi
görmeyecek, ilk aşamada onu dominyon sayacak daha sonra da
bağımsızlığını kazanmasında ona yardım edecekti.
Savaş
bittiğinde, verilen sözlere tümüyle ters uygulamalara girişildi.
Fransa’dan getirilen çiftçilere büyük toprak ayrıcalıkları
verildi, yerli halkın elindeki pirinç tarlaları azaltıldı,
Vietnam’ın ham madde kaynaklarının sömürülmesi
yoğunlaştırıldı. Onbinlerce aç Vietnamlı kauçuk işletmelerine
ve kömür madenlerinde çalıştırıldı. 1926 yılında Kuzey
Vietnam’daki kıtlıkta binlerce insan açlıktan öldü. İşçi
toplayıcılar ve insan tüccarları, aç insanları hayali
sözleşmelerle kendilerine bağlıyarak kitle halinde tarım
işletmelerine götürüyordu.
Yetersiz
Önderlik
Vietnam
Kurtuluş Savaşına, işgalcilere karşı sürekli savaşımı ve
devrimci özü kazandıran ilk önder Phan
Boi Chau’dur.
Aydın bir aileden gelen ve Batı eğitimiyle yetişen Phan
Boi Chau,
Vietnam’ın geleceği için içerde ve dışarda çalışan
devrimcilerin tümüne esin kaynağı olmuştur. Sömürgeci güçlere
karşı durmaksızın sürdürdüğü etkili savaşım onu, halk
katında, bir efsane haline getirmişti.
Ancak,
politik ünüyle, ulusal bağımsızlık ve anti-emperyalist savaşım
bilinci ters orantılıydı. Önce, iki arkadaşıyla birlikte
Japonya’ya gitti. Vietnam’ın Japonlar’ın yardımıyla
kurtulacağına inanıyordu. Japonya’da öğrenim gören
Vietnamlılardan bir ordu oluşturacak ve bu orduyu Vietnam’a
gönderecekti.
1908
yılında Doğu
Asya Birliği
adıyla bir örgüt kurdu. Bir süre sonra Çin’e gitti. Çin
devrimcilerine, Vietnam’ın kurtuluşu için önce onların yardım
etmesini, kurtuluştan sonra da Vietnam’ın Çin tarafından üs
olarak kullanılmasını önermişti. Chau,
Vietnam’lı aydınların başlıca görevinin, seçkin Vietnamlılar
kesimiyle Fransa’nın ilerici kamuoyu arasındaki ilişkilerinin
geliştirilmesi olduğunu söylüyor ve bunu stratejik bir saptama
olarak ulusal devinime öneriyordu.
Ulusal
Devrim Partisi
1927
Yılında Vietnam
Ulusal Devrim Partisi
kuruldu. Önceki dönemlere göre bağımsızlığı daha çok öne
çıkaran bu parti, terör ağırlıklı eylemlere girişti.
Hazırlıksız şiddet, ayrılık ve kopmaları getirdi. Parti
içinde, birbirlerinin başarısızlığından güç almaya çalışan
ılımlılar ve sertlik yanlıları olarak iki küme oluştu.
Girişilen
hemen tüm eylemler şiddetle bastırıldı. Son olarak 1930
Şubat’ında, Kuzey garnizonunda başlatılan ayaklanma başarılı
olmadı ve Ulusal
Devrim Partisi’nin
kadroları dağılmaya başladı. Bunların bir bölümü
çatışmalarda öldü, bir bölümü de kurşuna dizildi. Ölüme
mahkum olanlar sömürge yönetimi ve Fransız gazetelerinin bile
saygısını kazanan bir soğukkanlılık içinde öldüler.
Komünist
Parti ve Ho Şi Minh
Ulusal
Devrim Partisi’nin
kadroları saf dışı bırakıldığı günlerde komünistler ortaya
çıktı. O güne dek ismi pek duyulmamış olan Nguyen
Ai Quoc’un
(sonradan Ho Şi Ming adını alacaktır) 1930 Şubatında Çinhindi
Komünist Partisi’ni
kurdu. Benzer yöntemlerle savaşım veren Komünist
Parti,
Ulusal
Devrim Partisi’nden
aldığı kadrolarla, ülkenin içinde bulunduğu karışık durumdan
yararlanarak hızla büyüdü.
Yeni
baskı uygulamaları ve pirinç zammına tepki gösteren kitleleri,
parti eylemlerine çekmekte başarılı oldu ve 12 Eylül 1930’da
Kuzey Vietnam’da köylüleri ayaklandırdı.
Kitlesel
Eylemler
12
Eylül 1930, Vietnam bağımsızlık savaşımının bir dönüm
noktasıdır. O gün eylem içine giren Vietnam halkı, bağımsızlık
savaşının kesin biçimde kazanıldığı 1975’e dek sürekli
savaşım içinde oldu. Ulusal devinim, aydın eylemi olmaktan
çıkarak bir halk savaşına dönüştü.
Dünya’nın
en büyük ordularından, Fransa daha sonra ABD silahlı kuvvetleri,
yenilgiye uğratıldı. Yüzyıllarca önce Çinli işgalcilere karşı
kullanılan saklanmış hendekler, doğaya gizlenmiş tuzaklar ve
kilometrelerce kazılan yeraltı tünelleriyle, iki büyük askeri
süper güç, silah gücüyle ülkeden çıkarıldı.
Sınıfsal
Değil Ulusal Savaşım
Komünist
Parti,
1930 yenilgisinden sonra, sınıf savaşımını ikinci plana atarak
ulusal savaşımı ve buna uygun örgütlenme biçimini öne çıkardı.
Ho
Şi Minh’in
elden ele dolaşan yazıları, dilden dile dolaşan sözleri, sürekli
ulusal bağımsızlık ve özgürlükleri işliyordu. Bu dönem, Ho
Şi Minh’i
efsanevi bir ulusal kahraman haline getiren ve devrimci hareketin tüm
Vietnam’a yayıldığı bir dönem oldu.
İdeolojik
Karışma
Savaşımın
kitleselleşmesi, ulusal birliği sağlamanın önündeki engelleri
gidermedi, tam tersi arttırdı. Sınıf mücadelesini ikinci plana
atsa da Komünist
Parti’nin
Komintern
ve Sovyetler
Birliği
ile bağımlılık doğuran ideolojik ilişkileri sürüyordu.
Stalin-Troçki
çatışması, Vietnam’a da yansıdı ve burada güçlü bir örgüte
sahip Troçkistlerle Stalinistler birbirine karşı, silah dahil
yoğun bir çatışma içine girdi.
Ayrıca
Güney Kuzey arasındaki gelişmişlik ayrımı, örgütsel bütünlüğü
zora sokuyordu. Özellikle Güneydeki sayısız dinsel küme ile
olumlu bir ilişkiye bir türlü girilemedi. Buddhacılıkla
Vietnam İspirtizmacılığının
bir karışımı olan Kaodaycılık
adı verilen mezhep, tutarsız davranışlarla ulusal birliğe,
önemli zararlar veriyordu.
1931
yılında Japonya Çin’e saldırdığında Sovyetler Birliği,
bütün Asya komünistlerini Japon saldırısına karşı ortak
savaşıma çağırdı. Bu ani siyaset değişikliğini, Çinhindi
Komünist Partisi
büyük bir bağlılıkla uyguladı. Ancak, ülke dışındaki bir
olay için yapılan siyaset değişikliği Vietnamdaki bağımsızlık
savaşımına zarar verdi. Japonlar’a karşı birleşmek adına,
sömürgeci güçlerle işbirliği yapıldı. Bu büyük yanılgı
Fransa’yı rahatlattı. Kimi yumuşama eğilimleri gösterse de bu
fazla uzun sürmedi ve Fransa 1939 yılında komünistler başta
olmak üzere siyasi etkinliklerin tümünü yasakladı. Vietnam halkı
ulusal bağımsızlık savaşımını bir türlü, tam anlamıyla
kendi istenci (iradesi) altına alamıyordu.
1939’da
yeraltına çekilen komünistler uzun süre Sovyet hükümetinin
belirlediği siyaseti izledi. Üstelik bu dönemde Rusya’dan
herhangi bir askeri ya da akçalı yardım da görmediler. Bunun
üzerine bir süre sonra Çin’e yanaştılar. Oysa Çin o aşamada
Vietnam’a yardım yapacak durumda değildi.
Kendi
Gücüne Güvenmeme
Fransız
sömürgeci işgali başlayalı 80 yıl olmuştu. Onca özveri ve
savaşıma karşın bağımsızlık yolunda elle tutulur bir başarı
sağlanamamıştı. Avrupa kendi içinde kanlı bir savaşa
tutuşurken Vietnam
Devrimi’nin
öncü kadrosu hala, Fransız sömürgeciliğinin ancak dış
desteklerle ortadan kaldırılabileceğine, askeri ve siyasi destek
bulamadıkları sürece, kurtuluş yolunda fazla bir şey
yapılamayacağına inanıyordu. Halkına ve kendi gücüne güven,
ulusal eyleme ağırlığını hala koyamamıştı.
Japonlar
19 Haziran 1940’dan sonra Vietnam’a geldi ve ülkeyi
Fransızlar’la birlikte kullanmaya başladı. Fransızlar’a karşı
Japonlar’dan yardım uman ulusçular, 1944’e dek etkili bir eylem
içinde olamadı.
Devrimci
Birlik (Vietminh)
Bu
dönemde sessiz kalınmasının bir başka nedeni, savaşım biçim
ve anlayışında köklü değişimlerin yapılıyor olmasıdır.
Ho Şi
Ming,
Mayıs 1941’de, Vietnam’ın Bağımsızlığı için Devrimci
Birlik
ya da kısa adıyla Vietminh’i
kurdu. İşbirlikçi olmayan tüm ulusal güçleri çatısı altında
savaşıma çağıran Vietminh,
bir ulusal cephe örgütüydü.
Bu
örgüt yalnızca köylüleri ve işçileri değil; yurtsever toprak
sahiplerini, sömürgeciliğe karşı tavır alan Güneyli
tarikatları, Katolikleri ve aydınları bir araya getirmeyi
amaçlamıştı. İzlencesinde (programında); Fransa’nın Vietnam
adına Japonya ile imzalamış olduğu anlaşmaların reddedilmesi,
işbirlikçi olmayan herkesle işbirliği, işgal yönetimiyle
uzlaşanların hain ilan edilerek topraklarının yoksul köylülere
dağıtılması, genel oy hakkı, demokratik özgürlüklerin
sağlanması, siyasal af ve ekonomik istemler vb. yer almaktaydı.
Vietminh
ve izlencesi başarılı oldu ve bu yeni örgüt Komünist
Partisi’nin
yerini aldı. Ulusal güçler hızla bir araya gelmeye başladı.
Yurt dışında komünistlerin azınlıkta olduğu bir geçici
hükümet kuruldu. 1944 yılının sonlarına doğru ilk düzenli
silahlı birlikler kurulmaya başlandı. Vietminh,
13 Ağustos 1945’de ayaklanma ilan etti ve 16 Ağustos’da
Honoi’ye,
25 Ağustos’da Saygon’a
girdi. 2 Eylül’de siyasi bağımsızlık ilan edildi.
Kısa
Süren Bağımsızlık
Vietnamlılar
çok uzun yıllar, uğruna savaşım verdiği bağımsızlığa fazla
sevinemedi. Yüzyıllar süren sömürgecilik ve çatışmalar bu
acılı ulusu yoksulluğa sürüklemişti. 1945 başlarında, orta ve
güney Vietnam’da ortaya çıkan kıtlık tam 2 milyon insanın
açlıktan ölmesine yol açtı.
Vietminh’in
kurulması ve izlediği siyaset, o güne dek bir türlü
gerçekleştirilemeyen ulusal birliği sağlamıştı. Dış
etkilerin belirleyiciliğinden kurtularak kendi gücüne dayanmak ve
bağımsız karar verme, Vietnam’ı özlediği sonuca, çok uzun ve
kanlı yıllardan sonra da olsa ulaştırmıştı.
1941’de
ulusal birlik anlayışıyla kitlelere açılan Ho
Şi Minh’e
başlangıçta hiç kimse önem vermemişti. Yeni siyaset kısa
sürede başarı getirmiş ve bu başarının mimarı Nguyen
Ai Quoc,
tüm Vietnam’da yeni adıyla, Ho
Şi Minh
(ışığa kavuşturan kişi) olarak büyük ün kazanmıştı.
Vietminh
öylesine büyümüş ve kitlelere yayılmıştı ki Komünist
Partisi
adeta Marksçı araştırmalar yapacak basit bir düşünce derneğine
dönüşmüştü.
İçte
Birlik Dışta Sorun
İçte,
Ho
Şi Minh’in
birleştirici tutumu ile ayrılıklar aşıldı. Ancak, dış
sorunlar ulusal bağımsızlık konusundaki özgüven eksikliği
nedeniyle aşılamıyordu. Çin, kuzeyde Vietnam üzerinde daha çok
söz sahibi olma isteği içindeydi. Vietminh
ise ABD ile iyi ilişkiler kurmaya, onlar tarafından tanınmaya ve
Birleşmiş
Milletler Örgütü’ne
alınmaya önem veriyordu.
O
günün, dünya siyasi modası, Vietnam’ı da etkilemiş, ABD
desteğini almanın birçok sorunun çözümünü sağlayacağına
inanılmıştı. Ho
Şi Minh
Şubat 1948’te, ABD başkanı Truman’a
yazdığı mektupta; “Amerikalılar,
Filipinler’in bağımsızlığını destekledikleri gibi,
Vietnam’ın da bağımsızlığını desteklemelidirler”
diyecektir. 1
Yeniden
İşgal
Bu
tür ‘iyi
niyetli’
diplomatik istemler, kısa sürede ‘boş
istekler’
haline geldi ve Vietnam halkı, tarihinde gördüğü en acı dolu
yeni bir savaş dönemine girdi. Fransız birlikleri, 25 Eylül 1945
günü Güney Vietnam’a çıkarma yapmaya başladı. Vietminh
hükümeti, ABD’ye başvurarak Fransızların 2.Dünya Savaş’ında
Çinhindi’nde Japonlarla işbirliği yaptığını, kendilerinin
ise Vietnam’a demokrasi getirmeğe çalıştığını belirtip, bu
yönde gerçekleştirdikleri iyileştirmeleri sıralıyarak, ABD’den
Fransız işgalini durdurmasını istedi.
ABD,
o dönemde bu tür işgallere karşı çıkacak demokratik bir ülke
olarak görülüyordu. Amerikalılar bu isteklere doğal olarak
aldırmadı. Dünyanın paylaşımına son biçim henüz
verilmemişti. Sovyetler Birliği, ABD ve İngiltere bu biçimi
Potsdam’da
verdiler ve buradan Vietnam’ın hiç beklemediği bir sonuç çıktı.
Konferansta,
Çin ve İngiliz birliklerinin, 16.paralele dek Vietnam’a girmesi
kararlaştırıldı. Gerekçesi, Japon ordu kalıntılarının
temizlenmesiydi. Bir yıl sonra ABD Vietminh’ı
desteklemeyeceğini açıkladı. 1949 yılında da işgalci
Fransızlar’a yardım etti. Çang
Kay Şek
orduları Kuzey, Fransızlar Güney’de işgallerini genişletti.
Vietminh
işgale karşı silahlı savaşımı yeniden başlattı. Bir Fransız
kruvazörü Hayfong’da
halka ateş açtı ve 6000 sivili öldürdü. Vietnam böylece yeni
bir savaş dönemine girdi.
Ho
Şi Minh’in Çağrısı
Ho
Şi Minh
1946 Aralığında halka bir çağrı yaptı. Bu çağrı, o günden
sonraki halk savaşının her aşamasında yaşama geçirilen ulusal
bütünlük ilkesi ve kitleleri yurt savunmasında birleştiren bir
ulusal ant oldu.
Ho
Şi Minh’in
halka yaptığı çağrı şöyleydi: “Din,
parti, ulus ayırımı gözetmeksizin herkes, erkekler ve kadınlar,
gençler ve ihtiyarlar, Fransız sömürgeciliğine karşı savaşmak
için, yurdunu kurtarmak için ayaklansın! Tüfeği olan tüfeğini,
kılıcı olan kılıcını kullansın! Ve eğer kılıcı da yoksa
kazma, kürek tırpan kullansın...” 2
1949’a
dek süren anti-sömürgeci
savaş,
Çin’de Mao’nun
Çang
Kay Şek’i
yenmesiyle çok önemli bir desteğe kavuştu. Sovyetler Birliği ve
Çin, 1950 Ocağında Vietnam Cumhuriyetini tanıdı. ABD ise, soğuk
savaşın en hızlı dönemi olan o günlerde, Fransız işgal
kuvvetlerinin de katıldığı, Güney’de kurulan kukla bir
hükümeti tanıdı ve Fransızlara askeri yardımda bulundu.
Vietnamlılar birkaç yıl önce ulusal bağımsızlık için
yardımını istedikleri Amerikalıların gerçek niteliğini görmüş
oldu.
Vietnam
sorununu çözmek için Cenevre’de toplanan konferans 21 Temmuz
1954 yılında kapandığında Vietnam, 17.Paralelden ikiye
bölünmüştü. Kuzeyde
Bağımsız Demokratik Vietnam Cumhuriyeti
(Kuzey Vietnam) Güneyde, Batı desteğinde, Vietnam
Cumhuriyeti
(Güney Vietnam).
Bölünme
ve ABD İşgali
Kuzey
Vietnam’ın çevre ülkelere örnek olmasından çekinen ABD,
özellikle CIA (Central Intelligence Agency) ajanları aracılığıyla
Saygon’a yerleşti. Güney Vietnam’ın başına getirilen Ngo
Ding Diem,
hiçbir demokratik yönü olmayan baskıcı bir dikta devleti kurdu.
Cenevre
Antlaşması
gereğince 1956 yılında yapılması gereken seçimleri yapmadı ve
siyasi çalışmayı yasakladı. Bu uygulamalara, Kuzey Vietnam ve
Çin’den başka karşı çıkan olmadı. Vietnam iç savaşı da
içeren yeni ve kanlı bir çatışma dönemine daha girdi.
1959
yılında Güney’de, başını komünistlerin çektiği bir
ayaklanma ortaya çıktı. 20 Aralık 1960’da Güney
Vietnam Ulusal Kurtuluş Cephesi
(Vietkong) kuruldu. Vietminh
gibi tüm ulusal güçleri bünyesinde toplayan Vietkong
kısa sürede büyük bir güç durumuna geldi. Vietkong’un
Diem’e
karşı savaşımına Budhacılar
da
katıldı. Buddhacı 8 rahibin Diem
rejimini protesto etmek amacıyla arka arkaya kendilerini yakması
etkili oldu. Toplumsal karşıtçılığın bu denli artması Diem’in
sonunu getirdi ve CIA’nın bilgisi içinde bir askeri darbeyle Diem
öldürüldü, yeni bir cunta hükümeti kuruldu.
ABD
ve Savaş
Hükümet
değişikliği Güney’deki karmaşayı gidermedi. ABD başkanı
Kennedy,
Vietnam sorununu çözmek için bölgeye Amerikan askeri gönderdi.
16 bin kişilik bu ilk kuvvet dolaysız bir biçimde çatışmalara
sokuldu ve ABD tarihinin ilk askeri yenilgisini alacağı Vietnam
savaşına bulaşmış oldu.
Sovyetler
Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Kruşçev,
6 Ocak 1961’de bağımsızlık savaşlarını destekleyeceğini
bildirmiş ve bu bildirime uygun davranarak desteğe başlamıştı.
Sovyet ve Çin yardımıyla Vietnam sorunu, uluslararası askeri ve
siyasi bir sorun durumuna gelerek olağanüstü bir boyut kazandı.
Uzun
yıllar süren savaşlar nedeniyle zaten yorgun ve bitkin duruma
gelmiş Vietnam halkı kendisini bu kez bir cehennem
içinde buldu. Sıradışı bir ulusal dirençle, dünyanın
tartışmasız süper gücü olan ABD’yi ve onun ileri teknolojiyle
donatılmış ordusunu yendi. Vietnam, ABD Silahlı Kuvvetlerinin
1961’de gelişinden tam 14 yıl sonra, 1 Mayıs 1975 yılında, tam
olarak bağımsızlığına kavuştu.
ABD’nin
Vietnam’a Yaptığı
ABD
Hava Kuvvetleri Vietnam’a, yalnızca 1965-1968 yılları arasındaki
üç yıl ve 1972 yılındaki 6 aydan oluşan 3,5 yıllık bir zaman
dilimi içinde tam bir milyon yüz bin ton bomba attı. Bunun ne
anlama geldiği, 4 yıllık 2 dünya savaşında pasifik çatışmaların
tümünde 650 bin ton bomba kullanıldığı bilinirse açıkça
ortaya çıkacaktır.
14
yıllık savaş içinde, ABD kaynaklarına göre, 55 bin Amerikalı,
200 bin Güney Vietnam’lı asker, 725 bin Kuzey Vietnam ve
Vietkonglu asker ve 500 bin sivil olmak üzere 1,5 milyon insan öldü.
ABD, 1972 yılında savaşa, 580 bin Amerikalı, 64 bin Koreli,
Taylantlı, Avustralyalı, bir milyon sekiz yüz bin Güney Vietnamlı
asker ile 3500 helikopter ve 2000 savaş uçağı sürmüştü. 3
Uzun
ve Kanlı Savaş
Vietnam
Ulusal Bağımsızlık Savaşı, tarihin gördüğü en uzun ve kanlı
ulusal savaşlardan biridir. Savaş süresinin uzun ve yitiklerin
büyük olmasının nedenini, savaşımın içyapısında aramak
gerekiyor.
Zaafı
ve yetmezliği içeren önderlik sorunları, uzun savaşımlar ve
yitikler verilerek yaşanıp öğrenilmiş ve aşılmıştır. Ulusal
savaşım, özellikle Sovyetler Birliği kaynaklı ideolojik dış
etkilere karşı yeterince korunamamış, yerel özellikler
değerlendirilememiş ve kendi dışındaki güçlerden yardım
bekleme anlayışı uzun süre aşılamamıştır.
Toplumsal
yapıdan kopuk politik izlenceler, sınıfsal siyasi erekler,
ideolojik öykünme (taklitçilik) vb. savaş süresini uzatıp,
yitikleri arttıran, önderliğe ait belli başlı olumsuz sorunlar
olmuştur.
Rus
ve Türk Devrimi’nin Vietnama Etkisi
1917
Rus ve 1923 Türk Devrimleri, Vietnam Ulusal Savaşımını kalıcı
biçimde etkilemiştir. Türk Ulusal Bağımsızlık Savaşı,
Vietnam’da da ilgi uyandırmış, sömürgeci büyük devletleri
yenmenin olanaksız olmadığını göstermiştir. Kalkınmanın Fransız
yardımıyla ancak sağlanabileceğine inanılan bir dönemde, yoksul
ve yalnız Anadolu halkının başarısı, Vietnamlı ulusçulara
yeni bir ufuk açtı. Bu ufkun boyutu, Ho
Şi Minh’in;
“Türk
halkı hayranlık verici bir cesaret ve fedakarlık ruhuyla uğursuz
Sevr anlaşmasını yırttı ve bağımsızlığını kazandı.
Emperyalizmin düzenlerini yendi ve sultanın tahtını devirdi.
Bitkin, parçalanmış ve çiğnenmiş bir ulusu, birleşmiş ve
güçlü bir cumhuriyet haline getirdi, devrimini yaptı”
biçimindeki
sözlerinde anlamını buldu. 4
DİPNOTLAR
1 “Sosyalizm
ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi”
İletişim Yay., 4.Cilt, sf.1052
2 a.g.e.
sf.1045
3 a.g.e.
sf.1051
4 “Büyük
Larausse”
Gelişim Yay., sf.5293
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder