İsrail’le
27 Haziran 2016’da Roma’da yapılan anlaşma imzaladığında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sevincini gizlemeye çalışarak; anlaşmanın İsrail
ekonomisine “muazzam etkileri”
olacağını söyledi. Doğu Akdeniz’de çıkardığı gazdan İsrail gazı diye söz etti
ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınmasının yolunun açıldığını müjdeledi. “Türkiye anlaşmasıyla ekonomimiz yükselen
bir ivme kazanacak” dedi.(×)
Söylemler
Recep Tayyip Erdoğan,
sürekli duruma getirdiği, söylediğinden dönüp karşıtını yapma tutumunu yineledi
ve İsrail’le uzlaşıldığını, Rusya’yla yeniden iyi ilişkiler kurulacağını
açıkladı. İsrail anlaşmasıyla ilgili olarak, “İki ülke ve Filistin için hayırlara vesile olmasını diliyorum,
ekonomik ilişkiler çok farklı bir şekilde gelişmeye başlayacaktır. Sayın Obama
başta olmak üzere herkese teşekkür ediyorum”1; “İsrail’le Türkiye’nin birbirine ihtiyacı
var”.2
Erdoğan, 28 Haziran 2016’da bunları söylerken, 2010 yılındaki Mavi Marmara Olayı’ndan sonraki 6 yıl
boyunca, İsrail’e karşı sert söylemli açıklamalar yapmış, lafta kalan ağır
suçlamalarda bulunmuştu. 2014’te Hatay’da Gazze için konuşurken, İsrail’e Hitler göndermesi yapmış ve şunları
söylemişti; “Biz antisemitizme karşıyız
ama herkes bilsin ki Hitler’in izinden giden İsrail gibi terör devletlerine de
karşıyız”.3
İki yıl önce bu sözler, şimdi Obama’ya
teşekkürle birlikte, “Türkiye’nin
İsrail’e ihtiyacı var”a dönüştü. Politik dengesizliğin yaratacağı sorunlar
bilinmiyor olabilir. Ancak, İsrail’in Türkiye karşıtı politikası ve oluşturduğu
tehdit, somut belgelerle ortaya koyulmuşken böyle bir açıklama yapılması,
ülkedeki egemen siyasetin düzeyini göstermektedir.
İsrail’i,
“PKK’ya seri numaraları silinmiş silah
verdiği”4, Kuzey Irak’ta Kürtlere komando kamplarında eğittiği
istihbarat raporlarına girmişken, New
Yorker dergisinden Pulitzer
ödüllü ünlü gazeteci Seymour M.Hersh,
kampları ve İsrail’in bölgedeki çalışmalarını belgeleriyle birlikte
yayınlamışken5 şimdi bu açıklama yapılıyor.
Göstermelik Koşullar
İsrail, kamplarda adam eğitip PKK-PYD’yi büyütürken, Ortadoğu’da her
taşın altından MOSSAD çıkarken bunlara yönelik bir koşul öne sürülmemiş; para
ve özürle Türkiye’ye hiçbir kazanç sağlamayan Gazze ablukasının kaldırılması
istenmiştir. Yapılan anlaşmada, yıllarca ileri sürülen ve yerine getirilmesi
kolay istekler bile kabul görmemiştir.
Anlaşmada, İsrail’in resmen tazminat ödeyeceğine dair bir ifade yer
almıyor; özür dilenmiyor. Türkiye’ye resmen tazminat ödemek yerine, bir Türk
vakfına yardım yapmakla yetiniliyor. ABD Başkanı Obama’nın 2013’te İsrail ziyaretinde Netanyahu’nun Erdoğan’dan
telefonda özür dilemesi yeterli sayılıyor. Gazze ablukasının kaldırılması
koşulundan vazgeçiliyor. Üstelik Gazze’ye yapılacak yardımı İsrail denetimine
bağlayarak, İsrail’in ablukası tanınmış oluyor.6
Filistin Özerk Yönetim’i,
anlaşmaya doğal olarak tepki gösterdi. Üçüncü Yol Partisi’nden
Hanan Aşravi anlaşmanın
Filistinlilerin çıkarına olmadığını açıkladı ve “anlaşma aslında sadece iki ülkenin çıkarlarıyla ilgili ve büyük ölçüde
Filistin’in meşruiyetinin altını oyuyor” dedi.7
Doğu Akdeniz ve Doğalgaz
Basra Körfezi ve Doğu Akdeniz’de zengin doğalgaz kaynakları bulundu ve
zenginlik kaynağı petrolün yanına doğalgaz da eklendi. Son on yılda,
Ortadoğu’da yoğunlaşan çatışma ya da birleşmelerin merkezinde doğalgaz
bulunuyor. Basra’daki doğal gazdan Katar ve bir oranda İran; Doğu
Akdeniz’dekinin ise kıyısı bulunan İsrail, Mısır, Lübnan, Güney Kıbrıs Rum
Kesimi ve Türkiye’nin yararlanması gerekiyor.
Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz yataklarında 100 trilyon dolarlık
bir rezerv olduğu söyleniyor. Kıyısı olan her ülke 12 mil karasu alanına sahip.
Ayrıca, 188 mil Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) (bir devletin deniz
kaynaklarının araştırılması ve kullanılmasında özel haklara sahip olduğu deniz
bölgesi) ilan edip yeraltı kaynağı arayabiliyor. Bu büyük zenginlik, etkili bir
politikası olmayan Türkiye dışında herkesin iştahını kabartıyor.8
İsrail,
Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan’la birlikte, Türkiye’yi dışarda bırakıp
kaynaklara el koymaya çalıştı. Ancak, Kıbrıs ve Yunanistan üzerinden Avrupa’ya
ulaşmak pahalı olduğu için şimdi Türkiye’ye yöneldi. İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz, ülkesinin doğalgazı hem
Türkiye hem de Yunanistan üzerinden Avrupa’ya ihraç etmek istediğini belirtiyor
ve “ancak Türkiye’ye boru hattı inşa
etmek Kıbrıs ve Yunanistan’a inşa etmekten çok daha ucuz” diyor.9
Haklarını Savunmayan Türkiye
İsrail, boru hattını Anadolu’dan geçirerek, Avrupa’ya gaz götürmenin
ucuz yolunu bulurken, Türkiye’ye yalnızca geçiş bedeline razı olmak kalıyor.
İsrail; Türkiye’yi hakkı olan Doğu Akdeniz gazından uzak tutmanın peşinde. AKP
iktidarının Batı’ya bağlanmışlığı ve çapsızlığı nedeniyle amacına ulaşacak gibi
gözüküyor. AKP, ilan etmesine karşın, münhasır ekonomik bölgesinde varlığı
kanıtlanmış doğalgazını çıkarmıyor; çıkarmak için hazırlık ya da araştırma bile
yapmıyor. Yabancılara yaptırdığı yol ve köprülerle halkı kandıran gözboyamacı
işlerle oyalanıyor.
PKK’ya destek veren İsrail’in yararına olan bir anlaşmayı, başarılı bir
iş yapmış gibi sunan ve elindeki adaları koruyamayan bir iktidarın, Doğu
Akdeniz’deki çatışmalı ortamdan payına düşeni alması olanaksız gibi görünüyor.
İsrail’in
uygulamak istediği MEB alanı Türkiye’nin MEB alanına tecavüz içeren bir görünüm
sergiliyor. Doğu Akdeniz’de kıyı şeridi en uzun ülke Türkiye’dir ve 200 mil MEB
alanı vardır. Bölgedeki doğalgaz tartışmalarının, uluslararası deniz hukukuna
bağlı kalarak ve Türkiye’nin onayı alınmadan; devletler düzeyinde bir anlaşmaya
dönüştürülmesi mümkün değil.10 Hükümetin haberi yok (belki de var)
ama İsrail bu nedenle Türkiye’ye yanaşıyor.
Çatışmalar Yumağı
İsrail’in Lübnan ile deniz sınırı anlaşmazlığı var. KKTC’nin, Güney
Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile anlaşmazlıkları bulunuyor. Katar doğalgazına
geçiş izni vermeyen ve Doğu Akdeniz’de kıyısı olan Suriye’de savaş bütün
hızıyla sürüyor. ABD ve AB, İsrail’in destekçisi olarak bölgede bulunuyor.
Rusya, Suriye’ye yerleşmiş durumda. 40 kilometrelik kıyı şeridine sahip
Gazze’nin bile varsıllıkta payı var. İsrail, Gazze ambargosunu bu nedenle
kaldırmıyor, Filistin’lileri toplu göçe zorluyor. Bölge ülkeleri arasındaki
siyasi ve ideolojik farklılıklar, istikrar sağlayacak kalıcı MEB anlaşmalarını
engelliyor.11
AKP
sözcülerinin, isteklerin yerine getirildiğini söyleyerek başarıymış gibi
gösterdikleri İsrail uzlaşması, kurtlar sofrasında gerilim ve çatışmaların
olanca hızıyla sürdüğü bir ortamda yapıldı. Bu uzlaşmanın yapılacağı, Mavi
Marmara’ya saldırıldığı günden beri belliydi. Ekonomik ilişkiler kesilmemiş;
özür, para talebi, Gazze ambargosu gibi göstermelik istemlerle halk
kandırılmıştı. AKP’nin; ABD’nin, bağlı olarak İsrail’in politikalarına aykırı
davranması mümkün değildir. Anlaşma için, İsrail’in, doğalgazı bulması
beklenmiş, bulunan gazın pazarlanması aşamasına gelindiğinde anlaşma
yapılmıştır. Uzlaşmanın zamanlamasını bu aşama belirlemiştir. Bu anlaşma,
Türkiye’nin bir dış politika atılımı değildir.
Rusya ve Özür
Recep Tayyip Erdoğan,
İsrail’le uzlaştığı gün, Putin’e
gönderdiği mektubu açıkladı. Mektupta öz olarak şunları söylüyordu: “Bir kez daha üzüntümü ve derin başsağlığı
dileklerimi, ölen pilotun ailesine iletmek istiyorum ve özür diliyorum”.12
Bu açıklama da her zaman yaptığı gibi bir geri dönüş ya da söylediğinin
tersini yapma uygulamasıydı. Rus uçağı Su-24’ün düşürüldüğü 24 Kasım 2015’ten
beri, Rusya’ya seslenerek “Sizin orada ne
işiniz var?”, “Aynı ihlal yine
yapılsa Türkiye yine aynı karşılığı vermek zorundadır”13, “Rusya’dan özür dilemeyeceğiz. Hava sahamızı
ihlal edenler bizden özür dilemeli”
biçiminde açıklamalar yapmıştı.14
Bu kadar sözden sonra yapılan ani dönüş yani Rusya’dan özür dilemek,
Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet olarak saygınlığını törpülemekten başka bir işe
yaramamıştır/yaramayacaktır. Birkaç turist için yapılan özür, ulusal onuru
zedelenmiştir. Rusya Başbakanı Medyedev’in,
yapacaklarını göreceğiz anlamına gelen; “normalleşme
bir günde olmaz, yaptırımlar kademeli olarak kalkacaktır”15
sözleri bunun kanıtıdır. AKP, Türkiye’yi çok sevdiği Osmanlı’nın son dönemine
gerçekten geri götürmektedir. Türkiye, aynı onun gibi; yaptırım gücü olmayan
ciddiye alınmayan ve dağılması beklenen bir ülke durumuna gelmiştir.
Türkiye bugün, yönetimde bulunanların niteliği nedeniyle, Ortadoğu’daki
olayların edilgen izleyicisi durumdadır. Haklarını koruyup geliştirmek bir
yana, kazanılmış haklarını bile koruyamamaktadır. Kendini, ABD ve AB’ye olduğu
kadar, özellikle enerji alanında Rusya’ya da bağlamıştır. Rusya’ya bağımlıdır
ancak Batı’nın istediği biçim ve doğrultuda hareket etmektedir. Rusya’yla
ilişkilerini bozmuştur ama Batı’dan ulusal yarar taşıyan en küçük bir ödün bile
almamıştır.
ABD, 2050’ye dek Ortadoğu’dan vazgeçmeyeceğini BOP ile açıklamış; AB’yi,
İsrail’i, Türkiye’yi, kimi küçük Arap ülkelerini ve Kürtleri yanına alarak
Ortadoğu’ya yerleşmiştir. Buna karşın Rusya; İran Suriye, Lübnan ve dolaylı
olarak Çin’le birlikte hareket etmektedir. ABD’nin hedefi; petrolü denetlemek,
Katar ve İsrail doğalgazını Avrupa’ya ulaştırmak ve bu stratejik bölgenin
denetimini elinde tutmaktır. Bunun için, Büyük Kürdistan Devleti’ni kuracak, bu
devleti İsrail’le birlikte bölgenin iki güçlü devletinden biri yapacaktır.
Rusya ise, bu plana karşı çıkarak; bölgeye yerleşmek, Katar doğalgazını
önlemek ve dinci terörü Kafkasya’dan uzak tutmak istemektedir. Suriye’de savaşa
katılmasının nedeni budur. Doğalgaz üretiminde dünyanın bir numarasıdır ve
Avrupa’nın kullandığı gazda tekel oluşturmuş durumdadır. Kurduğu tekelin, Katar
ya da İsrail gazıyla kırılmaması için elinden gelen herşeyi yapacaktır.
Türkiye, kişiliksiz dış politikasıyla, büyük kapışmaya hazırlanan bu iki bloğun
öncüleriyle yakınlaşmaya çalışmış, bu tutumuyla kendisini üçüncü sınıf bir ülke
haline getirmiştir.
Örgütsüz
ve bilisiz (cahil) kılınmış halk; gerçekleri gizleyen ve yalana dayanan
sözlerle belki kandırılabilir ancak dış politikada bu tutum işe yaramaz. Sizden
daha akıllı ve cesur olanlar başınıza çöreklenip elinizdekileri alır götürür.
Bunun acısını da halk çeker.
DİPNOTLAR
(×) “İsrail-Türkiye Anlaşmasında Enerji Ne Kadar Rol Oynadı?” www.bbc.com
1 a.g.s.
2 www.nediyor. com.
3 “İsrail’i Çıldırtacak Hitler Sözü Erdoğan Söyledi”
www.internethaber.com
4 “PKK’ya Yardım Eden Ülkeler; Kimi Silah Vererek Kimi de Eğiterek”
haber365com.tr.
5 “İsrail’de PKK Kampları” bpakman.wordpress.com
6 www.cumhuriyet.com.tr
7 “Türkiye-İsrail Anlaşması: Ramallah Tepkili, Hamas Teşekkür Ediyor”,
www.bbc.com
8 “Mesele Mısır ve Suriye Değil; Doğu Akdeniz” Dr.Nejat Tarakçı
www.pau.edu.tr
9 “Doğu Akdeniz’de Doğalgaz Planı” www.hurriyet.com.tr
10 “Doğu Akdeniz’de Rezerv Yüz Trilyon doları Buluyor” Doç.Dr.Vedat Yorucu
www.eud.org,
11 “Mesele Mısır ve Suriye Değil; Doğu Akdeniz” Dr.Nejat Tarakçı
www.pau.edu.tr
12 “Erdoğan’dan Rusya ve İsrail Açıklaması” www.bbc.com
13 “Erdoğan Rus Jetini Düşüren Pilotu Suçladı”
www.yenicaggazetesi.com.tr
14 “Cumhurbaşkanı Erdoğan: Rusya’dan Özür Dilenmeyecek”
www.hurriyet.com.tr
15 “Normalleşme Kademeli Olacak” Hürriyet, 01 Temmuz 2016
BU SENIN DEDIĞİN YALAN SÖLEYEREK HALKINI KANDIRMAYAN VEYA AZ KANDIRAN TEK ÜLKE VARSA,OLSA OLSA ODA ISRAIL OLABILIR. BIRDE YALAN SÖYLMEDEN ÇEŞİTLİ DINLERLİ İCAD EDEREK HALKI KONTROL EDEN DINLER VE DIN ADMALARI.TABIKI HALKA HIÇ YALAN SÖYLEYIPDE KANDIRMAYAN MÜMKÜN OLDUĞU ZAMANLAR HİÇ TERDDÜT ETMEDEN BİRE BİN FAİZ ALAN FAİZ BARONLARI.KARDEŞİM YALANIN KÖTÜ,DOĞRUNUN DA İYİ OLDUĞUNA DAIR KAINATCA BIR KANUNMU VAR. CONTROL EDEBILEN CONTROLU DEVAM ETTIREBILDIĞI SÜRE,YALANA DOĞRU,DOĞRUYA YANLIŞ, HAKLIYA HAKSIZ, HAKSIZIDA HAKLI YAPMA GÜCÜNE SAHİP OLABİLENDİR. TAYYIP ERDOĞAN EKSERIYETLE, YA CONTROL EDILIYOR,YA CONTROL EDIYOR. ONUN DÜZENİNDEN ÇIKARLARI OLANLAR VEYA OLACAĞINI SANANLA ONUN DOSTLARI. ONDAN ZARAR GÖRENLER VEYA ZARAR GÖRECEĞİNE İNANANLAR ONUN DUŞMANI OLMASI GAYET NORMALDİR.
YanıtlaSilgazeteleri dipnotlarla kaynak olarak göstermek yazının objektifliğine katkıda bulunmuyor.
YanıtlaSilBi tarafınızdan bişeyler uydurup ta hırsızları yalancıları yolsuzluk yapanları haklı gibi göstermeye çalışmayın Gazete deki dipnotlara gelince sen bi yazı yaz gasdedeki yazıları dipnot gosterme senin yazını okuyalım burda sağa sola yılışmak kolay
YanıtlaSilallahım hala bu düzenbaza inanlar varya acaba bunlarda beyinden eser varmı merak ediyorum....
YanıtlaSilBu kadar kirli ve puslu bir ortamda bu kadar düzeyli ve sağlam anlatımla konuları ele alarak, bu ülkede hala aklı tutulmamış kalan insanların, bu kadar nitelikli ve kaliteye sahip bir blogta yorum yazmaktan bile kaçınmaları, yada okumamayı ve araştırmamayı benimseyerek, bunun yanında neden-sonuç ilişkisini kuracak usa sahip olmamaları ne kadar acı. Teşekkürler. Dilerim ki; yazılarınız sürekli ve bloğunuz uzun soluklu olur. Saygı ve selamlarımla...
YanıtlaSilBiraz önce CHP. seçim kampanyalarında dönen bir videoyu tekrar izledim. Ne yazık ki sayfanızla paylaşamadım ama You Toube da mevcut. Orada anlatılan Türkiye üzerinden dünyanın her yerine Merkez Türkiye Ticareti.Şimdi anlaşılıyor kesin ve net Hatay, İskenderun, Kilis neden boşaltıldı. Bunu zaten biliyordum da şimdi eminim. Feto' dan paçayı sıyırmak isteyen Hükümdar'dan, ABD ye Feto' dan sıyrılmak için baskıydı, işi darbe senaryosuyla kotardı, İsrail ile anlaşıldı ve gelecek olan Merkez Türkiye parantez içinde "yok ol Türkiye" bu topraklar artık global. Daha ne söylenir ki. Bu salakların akıllanması için şeytan diyor ki bırak Global'in kölesi olsunlar, anlasınlar kılı olmak neymiş ama sonra dönüp diyorum ki ya vatan toprağım!Ben Trabzon'luyum. Trabzon'dan Diyarbakır'a bir hat doğuda kalan her yer Global. Pardon ama limanlarımız ve Avrupa'ya en kısa geçiş yollarımız da Global. Haydi gel de vazgeç bakalım Vatan Toprağından, Atandan, dalgalanan Bayrağından.Askerimiz, polisimiz ölüyor ha ölüyor! canım acıyor!AKP'ye oy veren tanıdıklarım oldu her seçim vermeyin "sonumuz parçalanmak" diye yalvardım ama nafileydi. Alın bakalım şimdi.Senin üzerinden senin olan her zenginliği yağmalayarak servetine ve gücüne servet ve güç ekleyecek Global, sen hayvanlar gibi ona çalışacaksın. Emekliye ihtiyaçları yok boşuna maaş ödenmesin ilaçla iyileşeceğini zannederken yavaş yavaş ölsün. Nüfus planlaması yapılıyor. Onlara çalışamayacak herkes ölmeli, kalanlar köle olup Global için çalışmalı sonra ölmeli. Üremek sadece Globalin hakkı olmalı kalan nüfus kısırlaştırılmalı.Neyse kafanızı şişirdim bağışlayın!
YanıtlaSilVerdiğiniz yararlı bilgiler için çok teşekkür ediyorum size.Bir de yazıyı biraz büyütebilseniz ne iyi olur, gözü görmeyene zorlanmadan okuma olanağı sağlamış olursunuz.Elinize emeğinize sağlık!
YanıtlaSilYorum yapan tüm yurseverlere teşekkür ediyorum.
YanıtlaSilteşekkürler.bu yazıyı kahve köşelerine kadar götürebilirsek başarılı olur.bidon kafalıların bunu sonuna kadar okumaları dileğiyle...
YanıtlaSilzaten kendisi itiraf etti ben türkiyenin bop eş başkanıyım diye ,yani ülkeyi bölmeye devretmeye(vahdettin paşa gibi)geldim,işin özeti budur.amerika ne derse onu yapıyor...
YanıtlaSil